Yazardan başlayalım. Günümüzde, kendisinin adını sıkça kullandığı halde, onu pek de okumuş olduğunu sanmadığım bir kitle var. Fikirlerinin tam olarak neye işaret ettiğini kavrayamamış, yüzeysel çıkarımlarla, anakronik yaklaşımlarla bu yazarı bayraklaştıran bu kitle; sorduğumda
Hüseyin Nihal Atsız'ı bana açıklayamıyordu. Ben, kendisi hakkında belgeseller
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir.
_Boşinanların en boşu,
_Lucius Seneca_
_Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden.
_Korkunun sebebi bilgisizliktir.
_Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
Son yıllardaki din ve dindarlık perdesi altında yapılan yağma talanın arkasından gelen ahlaki ve ekonomik çöküşün sebeplerini anlamak amacıyla Sümer, Babil, Mısır tarihi ve tanrılarını, Gılgamış, Herodot Tarih’i, Homeros’un İlyada’sı, İncil ve Tevrat-Zebur’u okudum. Kuran, hadis kitapları ve İmam-ı Gazali’nin İhya-u Ulumid-Din’iyse zaten
Sessiz Ev'i okuduktan sonra Veba Gecelerini okumak için içimde oluşan beklenti ve istek hayli yüksekti, Sessiz Ev romanındaki tarihçi karakterinin Veba'yı araştırması, çok derinine inmemiş dahi olsa romanda konu edilmesi ve Veba Geceleri'nin kitapta geçmesi son çıkan kitap için ben de oldukça beklenti yaratmıştı, çıktığı gün alındı, Sessiz Ev
kafamı dinlemek için başımı kovaya sokacağım. Büyük adamlar böyle yapar —en azından—
1. bir kafaları;
2. bir başları;
3. başlarını sokacak bir kovaları olduğunda.