Zihnimde'ki kaosun yansıması olan sözcüklerin anlaşılır olmasını beklemek, Eşref-i mahlukat olan insan'a hakaret değil midir? Tamam ben de Derrida, Deleuze, Spinoza veya Ahlaksız Sade'yi anlamıyor olabilirim ama Tanrı'nın kusmuklarına boyun eğmiş olduğu'na iman ettiği ileri sürülen benliklerin bu kadar opürtünizm içerikli bir söylem ile beni anlamak istemeleri beni Tanrı'laştırmaz mı zaten? Hiçbir Tanrı anlaşılmaz iken benim tanrı olmam veya olmamam eşrefi mahlukat örneği ile çelişmez mi zaten kendini tanrı olarak gören hiçbir şey daha Tanrı olamamışken sahi ben nasıl Tanrı olabilirim yada eşrefi mahlukat olmanın yarattığı kibir ile nasıl şeytan olunabilir? Sanırım yine başa döndük. Anlaşılır olmak, anlaşılır olmaktan öte bir şey iken kendi kutsallarınızı yerle bir edip arada bir hatırlayan küçük Tanrı'lar! Lütfen kendinize isyan edin çünkü anlaşılır bir tanrı olabilmenin yolu kendinize sizi anlamış olduğunu iddia etmiş kullar olabilir. Hadi Tanrı olabilmenin yolu' nun putları yıkmak olduğunu anlamaya yani zihindeki kaos'a, insanın kendisini aşırı sevmesine, anlaşılır olmaya, toplum'a tabi olmaya ve mutsuzluğun en büyük nedeni olan mutluluk denilen yanılsamaya yani her şeyi yıkmaya çalışın. Pardon! Buna zamanınız yok.