Yeşil sarmaşıkların tutunduğu, ulu ağaçların arasında kıvrılan, çürümeye yüz tutmuş, cansız yaprakların kapladığı ince patikada yürüyorum.
Orman ellerini açmış yağmur bekler gibi.
Devrilmiş kalınca bir ağacın üzerine oturuyor, gözlerimi kapatıyor, bilmediğim bir dilde fısıldayan rüzgârın söylediklerine anlam vermeye çalışıyorum.
Ağaçkakanı,