216 syf.
·
Not rated
Sevilay Kaygılak'ın Neoliberalizm Koşullarında Zorunlu Göç ve Kentleşme adlı çalışması kendisinin yüksek lisans tezinin geliştirilmiş bir biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır.Yazar dört bölüme ayırdığı kitabında I.bölümde Göç Olgusu üzerinde durur.II.bölümde Yeni Kentsel Gerçeklik ve Göçmenlik Konumu adlı başlıkta ise göç sonucu kentlerdeki değişen görünümü, göçmenlik ve yeni kentsel gerçeklik gibi başlıkları ele alır ve açıklar.III.bölüm Türkiye'de değişen göç, göçmenlik ve Kent yaşamı başlığını taşır.Bu ana başlık altında Türkiye'de geçmişten günümüze iç göç hareketlerinin özelliklerini, yönelimlerini genel olarak anlatır.Kitabın son bölümüyse yazarın tamamıyla kendi inceleme, gözlem ve araştırmaları sonucunda Mersin'de göçmenlik, kent yaşamı, sosyo-ekonomik dinamikler üzerine kurulur.Alanında öncü ve başarılı çalışmalardan birisi olarak özellikle sosyolojik göç konusuyla ilgili çalışma yapan herkese önerebileceğim bir eser.
Kentin Mültecileri
Kentin MültecileriSevilay Kaygalak · Dipnot Yayınları · 20093 okunma
184 syf.
·
Not rated
Kitabın yazarı olarak yanlış Mustafa YILDIRIM tanıtılmış. Bu kitabın yazarı ile ilgili bilgiler:Mustafa Yıldırım 1948 yılında Denizli İli Selcen Köyü’nde doğdu. Denizli Lisesini 1965’te, ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü 1971’de bitirdi. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda uzman, araştırma mühendisi ve yönetici olarak çalıştı. Ulusal Enerji Sistemi
Meczup Yaratmak
Meczup YaratmakMustafa Yıldırım · Ulus Dağı Yayınları · 200646 okunma
Reklam
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Varoluşçu psikoterapinin önde gelen ismlerindendir. Bu akımın diğer isimleri pek çok okur için tanıdık olan Irvin Yalom ve Türkiye'de de Engin Gençtan'dır. Yaratıcılık konusunu esasen bir teoriye oturtmak oldukça zor malumdur ki her meşrepte ve karakterde sanatçı ve bilim insanı mevcuttur. Ancak yazar burada bilinçdışının insan için her şeyin hızla değişip yenilendiği bu dünyada başat kaynak olduğunu söylüyor. Her varoluşçu gibi kaygıyı önemsiyor ve yeni bir şeyleri yaratmayı bununla ilişkilendiriyor. Değişimin kaygısını. Tabi ki özünde ve başkalrında. Gülünmekten, rezil olmaktan, dışlanmaktan korkmadan yaratmanın cesaretini tartışıyor. Yazar kitaptaki tezini biyografik alıntılarla desteklemeye çalışılmış özelikle Matematikçi Poincare hakkında verdiği anektodlar bana ilginç gelmişti. Her akım ilk çıktığında hele onu kuramsallaştırmaya çalışanlar tarafından son derece şevkli hatta biraz militanca savunuldu. Bu yüzden bazı düşünceler biraz zorlama gelebilir veya kendi hayat deneyimlerinizle örtüşmeyebilir bu yüzden her aklı başında insan gibi bu kitapla da aranıza mesafe koymayı ve eleştirel düşünmeyi unutmayın. Ama ister kitapta yazılan herşeye katılın veya katılmayın kitabın insana verdiği motivasyon kesinlikle sizde kalıp kafanızda sanat yapıtı nasıl oluştulur meselesine bir kapı açacaktır. Şimdiden iyi okumalar.
Yaratma Cesareti
Yaratma CesaretiRollo May · Metis Yayınları · 20202,370 okunma
Arap harflerinin kaldırılmasıyla Türkiye için, yazıda korunan geçmişin bütün nimeti kaybolmuş oldu. Birçok diğer "paralel" reformlarla beraber, yeni Türk nesli kendini manevi dayanaktan yoksun ve adeta bir çeşit manevi boşluk (vakum) içinde buldu. Türkiye kendi "hafızasını", geçmişini kaybetti. Bu durum kime gerekli idi?
Laiklik atağı konusunda ikinci açık sinyal, Özal'ın Şubat ayında Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na uydu aracılığıyla gönderdiği mesaj oldu . Özal : "Türkiye serbest Pazar ekonomisi uygulanan laik bir devlet olarak model teşkil edebilir." diyordu.
Sanırım en başta yapısının o zamana dek incelemiş olduğum Latince , Yunanca , Fransızca gibi dillerden baştan başa değişik olmasıydı. Bütünüyle dünyaya değişik bir bakışı anlatan , yepyeni bir dil oluşuydu. Bir de Türkçenin mantıklı oluşu beni kendine bağladı. Biliyorsunuz , Fransızlar dillerinin en mantıklı dil olduğunu söylerler ; oysa hiç de değil. Ama Türkçe gerçekten mantıklı bir dil. Sanıyorum benim için çok yeni oluşu yanında bir de bu özelliği nedeniyle Türkçeyi çekici buldum. Türkçe incelemelerim birçok yılımı aldı. Bu yüzden Türk edebiyatından daha çok Türk dili üzerinde çalıştım. Ama Türk edebiyatı ürünlerini okumaya başladığımda , çok güzel şeyler içerdiğini gördüm. Oysa bunlar Türkiye dışında hiçbir yerde bilinmiyordu. Naima'nın çok iyi bir yazar olduğunu düşünüyorum ama kimsenin bugün onu okuyacağını sanmıyorum. Sonra Halide Edip'i , Refik Haild'i , son zamanda da Haldun Taner'i keşfettim. Haldun Taner dünyanın en yaratıcı öykü yazarlarından biridir. Sabahattin ali.
Sayfa 196 - Prof. Dr. Geoffrey LewisKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.