Doğaçlama
O akşam sanki bir uçurumun kenarında duruyormuşum
gibi hissettim, kıyıdaki sessizlik beni içine çekiyordu.
Yolun sonuna vardım, bir sigara yaktım ve dumanının
dalgalara karışmasına izin verdim. Kendi kendime
şiirler mırıldandım, bazen hüzün, bazen hasret. Bir anda
içimdeki fırtına dindi ve şunu anladım: Artık yas
zamanı, geçmişe veda zamanı. Hayatın dönemeçleri
arasında kaybolmanın zamanı geçti.
Artık yeniden doğuş zamanı, uçurumdan atlamak
yerine kanat çırpma zamanı.
Geri dönmek için geç, yeniden doğuş imkansız.
O son cümlen kalbimi mühürledi o son şahitlik gözlerimi...
Yeniden doğuşun simgesi GÜL
“Gül, Antik çağlardan beri ‘yeniden doğuş-canlanma-dirilme’ sembolüdür. Dünya edebiyatında saf aşkı ve ihtirası simgeler. Hıristiyan ikonografyasında kırmızı gül Hz.İsa’nın kanının toplandığı Kutsal Kâse (S.Graal) ya da ‘İsa’nın kanayan yarası’nı remzeder. Rose-Croix yani Gül-Haç Kardeşliği’nin adı gibi sembolü, Haç üzerindeki bir Gül’dür. (Haccın iki kısa kolunun uzun kolla birleştiği yerde bulunan ölümsüzlüğü-dirilişi simgeleyen gül, çarmıha gerili İsa’nın kalbine denk gelmektedir.) İslam’da ise gül (Ölümsüz Gül) Hz.Muhammed’in sembolüdür.”
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş…
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Necip Fazıl Kısakürek
Bana yaşatılan onca acıya"Ben bugünü asla unutmayacağım" diyip hepsini teker teker unutan ve tekrar aynısına maruz kalıp unutmuş olmasına sitem eden o sahipsiz ve kimsesiz yanım iyi ki varsın 💙
İnsan'da mevsimler gibidir.
Kış ölümdür.
Bahar yeniden doğuş.
Yeniden doğmak için güzel bir gün.
Freiheit für Palästina
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş:
Karanlığında nur, yeniden doğuş.
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Samsara Döngüsü
Hinduizm, Budizm , Sihizm dinlerinde doğum-ölüm-yeniden doğuş ( reankarnasyon) döngüsünü yani ruh göçünü ifade eder.
1- “Acıların bertaraf edilmesi için iştahların dizginlenmesi gerekir.”
2- “Geçici ve asli; her şey birdir.”
Yukardaki cümleleri yazınızdan aldım; Budizm’i anlatıyor. İştahın dizginlenmesi İslam ‘ın önerdiği nefs terbiyesi ve arınma değil midir? Öyledir…Geçici ve asıl, tüm varlık TEK ve BİRDİR inanç ve düşüncesi de İslam’ın kemime tevhid inancı ile örtüşmüyor mu? Örtüşüyor. Yalnızca bu da değil; sufi düşüncenini Vahdeti Vücud felsefesiyle de bir bakıma örtüşmekte.
Peki, Budizm’in yanılgısı nedir? Sanıyorum bu soruya verilecek ilk cevap budistlerin, tenasüh/ yeniden doğuş çarkına inanmalarıdır. Kur’an’ın haber verdiği tekamül yasasına aykırı bir imanı kabullenmesidir.
Kökünün nereye dayandığını bilmemekle birlikte , ilahi bir yolculuk ve öze bir selam olduğunu anladığım bir şey öğrendim.
" Tantra". Dişilliğin ve erilliğin içindeki kabuğu kırmasına kişinin kendini bir birey ve kutsal insan formatına sokmasında ve ruhuna yolculuğa götüren bir teknik. Enazından araştırdıklarım bu yönde. Bir ibadet değil , ama özünde yaratıcı ile konuşma seansı. Ve yeniden doğuş 🌬️
İnsan'da mevsimler gibidir.
Kış ölümdür.
Bahar yeniden doğuş.
Yeniden doğmak için güzel bir gün.
"Ben ölürsem sonbaharda ölürüm"
Hani taptaze çiçekler çürüyüp giderken,
Sararıp da kendini yerlere atarken,
Kuşlar ılık iklime sessizce göç ederken,
Sonbahar da ölürüm işte ben ölürsem...
•°•
"Ben ölürsem sonbaharda ölürüm"
Hani hüzne gark olup ayrılırken âşıklar,
Dalını bırakmadan kuruyup giderken son yapraklar,
Solarken tüm bitkiler,renkler,hayatlar,
Güneş bile yüzünü esirgerken dünyadan,
Hah işte o zamanlar!
•°•
"Ben ölürsem sonbaharda ölürüm"
Tüm canlılar bir uyanışa gebe kalacakken,
Yok oluş mu yoksa yeniden doğuş mu bilinmezken,
Yanımda kimse yokken,bir başımayken,
Dedim ya;
Sonbaharda ölürüm işte ben ölürsem...
~A_dile
Aşk yeniden doğuş gibi, anka kuşunun bilmecesinin sırrına vakıf olmak gibi, göz yaşının yastığı ıslatmasına alışkın olanların değil, kalbin ıslanmasının doyması gibi, bütün gibileri koyun gibi sayınca ruhu ağlayınca sakinleştirip öyle uyumak, zahmetli ama hafifliyor insan deliksiz uykunun en güzel tarifi aşk. Neek