Daha önce hiç intikam aldınız mı? Sizi üzen veya canınızı yakan bir insanı, aynı şekilde üzmek veya canını yakmak istediniz mi? Eminim ki, intikam alma fırsatını elde edememiş olsanız bile kesinlikle intikam almak istemişsinizdir. Çünkü intikam çok güçlü bir duygudur ve içerisinde ihanete uğramışlık hissini barındırır. Pek tabii hiç kimse de
Hayallerinize bir de buradan bakalım mı!
Sıkılmışsınız hayattan, beklentilerinizi karşılamamış ve siz de başta aileniz olmak üzere başka insanların beklentilerini karşılayamıyorsunuz. Hayatın sırtınıza yükledikleri zor geliyor. Çekip gitmek ve bambaşka bir hayata başlamak var aklınızda. Her şey filmlerdeki ve kitaplardaki gibi olacak diye
Psyche ile birlikte yabancı şairlerin dilimize çevrilen şiirleri ile ilgili bir liste oluşturmaktan bahsetmiştim. Tavsiyeleriyle bize yön veren herkese çok teşekkür ederiz.
Biraz uğraştıktan sonra tatmin olduğumuz bir liste oluşturduk. Daha önce böyle bir liste
‘’Bazı durumlarda sonuna kadar tanık olmak bir kısmını görmekten iyidir. Muhayyile denen azgın alem işlemeye başlamaz hiç olmazsa‘’
Ayfer Tunç’un yazdığı bu satırlara sahip bir öykü kitabında , hayal gücünü bir kenara bırakıp, ilk kitabı Saklı’yı okuduktan sonra Evvelotel’i merak etmeyip okumayacak okur kalmayacaktır diye düşünüyorum.
Saklı
Helios ışığını tüm gücüyle tenimizde gezdirirken, Kharitlerden doğma bir neşeyle, yanımda hırlayan, tıslayan Cerberus hizmet ediyordu bütün konuklara... Kadehlere değişik tatlarda Ambrosialar doluyor, anında tükeniyordu. Zeus’un keyfi yerinde olurdu, Hera’yı edebilseydi ikna. Hades’in gözlerinde Persephone’nin diri bedeni, Ares, Hephaistos’un
Dikkat!
Sırf okumuş olmak için okunacak türden bir kitap değildir bu. Anlamak için emek vermeniz gereken bir kitap. Her sayfası dolu dolu. Yazarın yirmi yıldan fazla emek vererek yazdığı bu eserini anlamak (gerçekten anlamak) için sizin de biraz emek vermeniz gerekmektedir. Sıkıldığınız anda kitabı kapatmanızı öneririm. Çünkü hangi sayfasında
Bizi bekleyen bilinmeyen amaç, her şeye katlanan ruh, cennet, ölümsüzlük, tanrı, yeniden doğuş… Hepsi ölümlü oluşun acılığını azaltan yanılsamalar, tatlandırıcılardır.
Diriliş, Tolstoy’un yetmişinde kaleme aldığı ve ölümünden önce yayınladığı son büyük romanı. Hesaplaşmaları içinde en çetin ve sert olanı aynı zamanda. Romanı 1899’da yayınlanmaya başlasa da O, 1889’un aralık ayında “Koni’nin romanı” diyerek ilk satırlarını yazmaya başlamış. Koni’nin romanı diyor çünkü romanın kurgusunun esinlendiği olayı,
BLAU, DEBORAH F. 16 Yaş
ÖNCEKİ HASTANELER: Yok
İLK TANI: ŞİZOFRENİ
"Hiçbir zaman soğuk ya da açlık tehdidiyle karşılaşmadı," kızına yeterince sevgi ve ilgi verdiğini düşünen bir babanın sözleri bunlar. "İnsanlar onu hiçbir zaman sevmemişti zaten." Bu da kızın düşüncesi?
Neden akıl hastanesine düşer insan?
Ya da neden
"Annemin saçları ağardı
Annem yaşlanıyor sevgilim
Ve ben bunu önleyemiyorum."
Öncelikle herkese merhaba,
Okuduğum kitapların incelemelerini yapmıyorum genelde. Yaptığım incelemeleri de üstüne uzun uzun düşünerek yazıyorum. Ama bu incelemeyi çıktığım bir yolculukta tamamen anlık duygularımı İfade ederek yazmak istedim.
(Önümdeki
Bilmem hangi tarihte bir yazar kendisi için Şeyh Pir demiş. Kendisinin edebiyat dünyasının şeyhi ve piri olduğunu düşündüğünden olsa gerek! Zira ondan iyi oyun yazarı okumadım hayatımda!
Beni tiyatroya aşık eden şahsiyet!
Hangi eserini okusam kendimi büyülenmiş gibi hissediyorum. Aklım almıyor