Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sultan Murad Hüdavendigar
SULTAN MURAD HÜDAVENDİGAR Balkanlar Fâtihi Orhan Gazi zaferlerle dolu ömrünü ikmal edip beka âlemine göçünce, fetih sancağını oğlu Murad Hüdâvendigâr devir almıştı. Sultan Murad, atasından devraldığı mirasa layık olduğunu göstermiş, Anadolu ve Balkanlardaki fetihleriyle Osmanlı Devletini muhteşem bir imparatorluk haline getirmiştir. 27 yıllık
Bu ülkede Batı ile İslâm düşmanlığından başka hiçbir ortak paydası olmayan kimseler ilerlemiş sayıldı. Onların sonradan adını Atatürk devrimleri tabirine çevirdikleri inkılaplardan başka dayanakları yoktu. Dine düşmanlık bakımından Sovyetlerden daha ilerideydik. Düşünün: Sovyet Komünist Partisi papaz çocuklarının mekteplerden uzaklaştırılmalarına karar veriyor. Bunun üzerine “benim babam da papazdı” gerekçesiyle şartlı refleks fikrini doğuran Ivan Petrovich Pavlov laboratuvarıyla ilişkisini kesiyor. Komünist Partisi bir bilim adamının kalbini yeniden kazanmak kastıyla kararını değiştiriyor. Türkiye dine karşı Rusya ile karşılaştırılamayacak sertlikler gösterdi. Türk milleti İstiklâl Harbi’ni başlatmış orduya cephe almadı, Cumhuriyet idaresinin asayişi temin hususundaki gayretlerini destekledi. Buna rağmen bırakın dine dair müspet yayınlar yapmağı, Kur’an elifbası basmak bile büyük hadiseydi. Namaz kıldığı ve Kur’an okuduğu için karakolda falakaya çekilen sakallı hocaları hiç anmayalım. Dine taviz verildiği söylentisi temelsizdir. Tek parti döneminde sadece İslâm’a değil, her türlü metafizik düşünceye öylesine husumet gösterildi ki, bazı yasakların sona ermesi dine taviz gibi göründü. Türk toplumundan öcünü alamadıklarına inananlar bugün bile Ezan’ın aslına uygun olarak okunması yerine Türkçeye tercümesinin mecbur edilmesini savunmaktadırlar.
İsmet Özel
İsmet Özel
Kaynak: istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=21...
Reklam
Bayramlara Hasret Kaldık Uzun süredir gerçekten bayram nedir, nasıl yaşanır unutmuşuz ümmetçe. Hemen her bayram Müslümanları acıya boğan saldırılarla karşılaşıyoruz. İslam coğrafyasının her yanında kan gövdeyi götürüyor, zulümler işkenceler hızını kesmiyor. Filistin ve Gazze yüz yıldan fazladır kanayan yaramız, bitmeyen çilemiz. Doğu
Allah’a secde etmek için yaratılan başlar, taşların ve taştan adamların önünde eğildi. Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم böy- le bir zamanda insanlığı yeniden sadece Rabbu’l-Â- lemîn’i ta’zime, İslam’a davet etti.
480 syf.
·
Puan vermedi
Ebu’l A’lâ El-Mevdudî bu eserinde İslam’i hükümetin zaman içerisinde hilâfetten padişahlığa nasıl geçtiğini güzel bir dille anlatmaktadır. Mevdudî, ilk dört halifenin bu makama dair herhangi bir talepleri olmadan hilafet makamına getirildiklerini ancak Emevilerin söz konusu makam için mücadele ettiklerini ve bu mücadele sonucunda müslümanların
Hilafet ve Saltanat
Hilafet ve SaltanatEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Hilal Yayınları · 201664 okunma
Rahip Brunson olayına dönmüş :)
1879'da İstanbul'da yaşayan Alman asıllı Köller, yabancı dile vâkıf Ahmed Tevfik adındaki bir lise öğretmeninin yardımıyla bazı Hıristiyan din kitaplarını (İncil'i) Türkçeye çevirir. Fakat çevirmesiyle birlikte tutuklanır ve tabii onunla beraber Ahmed Tevfik Efendi de soluğu hapishanede alır. Köller o tarihte bir İngiliz misyon
Reklam
Bana biri “islam nedir?” diye sorduğu zaman cevabım şu olacaktır: iman etmek ve iyi amel işlemektir. Ondan sonra namaz, oruç, zekat ve hac hakkında konuşurum ve sonunda da şunu vurgularım, bunlar ibadetlerdir. Eğer senin ruhun Allah’ a olan imanla ve davranışların iyilik etmekle doluysa onlar islam’a aittir. Yok eğer bunlar yoksa bu ibadetler diğer bütün boş inançlar gibi anlamsızdır.
Sayfa 160Kitabı okudu
Kendimizi de birbirimizi de kandırmayalım!
Ne var ki, yarım yüzyıldır süren İslami banka, İslami kredi kartı, İslami tahvil, İslami türev ürünler ve diğer İslami finans araçları deneyimi, kendine özgü prensiplere göre çalışan ayrı bir İslami finans sistemi kurmanın bir serap olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Küresel İslami finans sektörünün finansal yeniliklere ilk tepkisi, genellikle onları haram diye yasaklamaktır. Dını bütün Müslümanlar bu durumda yerlerini alacak İslami alternatiflerin peşine düşmektedir. Bu talep her defasında, daha birkaç yıl öncesinde günah hükmü verilen uygulamalardan işlevsel olarak farkı olmayan, sadece sembolik olarak “İslami” varyantları doğurmaktadır. Piyasalar İslam hukukçularını neyin faiz sayılacağı konusunda sürekli olarak yeniden yeniden yorum yapmaya zorlamaktadır. İslami finans kurumlarının faaliyetlerini İslam’a uygun göstermek için uydurduğu yordamlar ise yatırım politikalarını beslemektedir. Bunlar da toplumsal kayıplar doğurmaktadır.
Sayfa 88 - Efil YayıneviKitabı okudu
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
İnsan kafasını fare kafasından ayıran en temel özellik zalime karşı duyduğu öfkedir. Küfre öfkesi olmayan bir iman sinede yük, Ahiret’te vebaldir. Çocuklara küfre karşı öfke duymayı büyük bir hakikat olarak öğretelim ki zalime dost değil Osman Batur, Abdulkâdir Damulla, Sabit Damulla gibi hasım olsun, “her şey bitti” dendiği bir anda murabıtlar ordusu olarak Kızıl orduları hezimete uğratsınlar. Çin de ABD de elbet bir gün çökecektir. Kavlî dualarımız fiilî dualarla birleşir, küfre olan adavetimizi Çin mallarını boykot ederek gösterirsek mazlumların duasıyla tarih olan Sovyetler gibi varlığını mazlumların ahı üzerine bina eden Çin de elbet bir gün enkaza dönecektir. Bin küsür yıllık ribatımız düşmeyecek, İslam’a yol açan Doğu Türkistan yeni Osman Baturlar yetiştirecektir. Sen sana düşeni yap ki Kiramen Kâtibîn melekleri seni bu zulmün karşısında duran bir muzdarib, bir murabıt olarak yazsın. Müslümanlara çağrıda bulun, “Çin malı almayınız!” de. Çevrene bu zulmü anlat; müminleri seher vaktinde mazlumların kurtuluşu, Çin’in yıkılışı için duaya davet et. Vakit tamam olup muhteşem ordular sefere çıktığında açık hava cezaevine dönen İslam beldeleri yeniden Müslümanlar için yurt olacaktır.
Reklam
Hilafetin İlgasının 100.Yılı!...
Hilafet, Rasûlullah (ﷺ)’den sonra Müslümanların din ve devlet işlerini düzene koyan, sorunlarını çözen ve yöneten nizam anlamını taşımaktadır. Müslümanların başında adil ve ehil bir halife, yönetim biçimleri de şeriat (İslam kuralları) olduğu zaman ne kadar muazzam bir güce sahip olduklarını anlayan Yahudi, Hristiyan ve yerli şeriat düşmanları,
Başka kültürel ifadeleri marjinalleştirirken romantikleştirilmiş Avrupa merkezli bir değerler merkezi veya çekirdeğinin yaratılmasını yeniden üretmek üzere tasarlanmış bir yanıltma mekanizması. İslama ve genel olarak Müslümanlara karşı halihazırdaki saldırılar bunun Tipik örneğidir; Batılı medya, siyaset uzmanları ve bilimciler çoğu zaman dinsel kültürel aşırılıkların hepsini bir tutup aşırılıkları da tüm Müslümanlara genelleyerek hepsini birden potansiyel teröristler gibi gösterir.
Sayfa 29
Gayb “gözle görülmeyen; akıl, duyular vb. beşerî bilgi vasıtalarıyla bilinemeyen varlıklar, ilişkiler ve oluşlar”dır. Allah, vahiy, kader, yaratılış, ruh, kıyametin zamanı, kabirde olacaklar, yeniden dirilme, toplanma, sırat, terazi, cennet, cehennem... hep gayb âlemine dahildir. Bunlar hakkında bilgi alınabilecek iki kaynak vardır: Vahiy ve ilham. Akıl, ancak bu iki kaynaktan alınacak bilgiler üzerine tefekkür yoluyla açıklamalar getirebilir. Keşif, kalp gözünün açılması, Allah tarafından haber verilmek (tahdîs) gibi çeşitleri veya isimleri bulunan ilham, ancak İslâm’a sağlam iman ve onun esaslarını samimiyetle (ihlâs) yaşama sonucu elde edilmiş bulunursa muteber olur.Yine de ilham objektif ve herkes için geçerli, üzerine genel hüküm bina edilebilecek bir bilgi kaynağı değildir, kime gelmişse onu ilgilendirir, umumi ve kesin delillere (vahiy) aykırı olmamak şartıyla onu bağlar.
Genel olarak insanların İslâm’ı yaşama telakkisi arasında da farklar var. Bir kesim, elan olup bitenlerden habersiz halde “kendi evinde” samimiyetle İslâm’ı yaşamaya çalışırken, diğer bir kesim kendisinin Müslüman olduğunu reddetmemekle birlikte beyni yıkanmış bir yurttaş halinde içinde bulunduğu ortama uyum sağlamış olarak hayatını sürdürmektedir. İslâm’a sahip çıkma hususundaki bilinç seviyeleri ne olursa olsun onları “siz Müslüman değilsiniz” diyerek dışlamak doğru değildir. Bunun yerine, kendine Müslüman’ım diyen herkese, İslâm’ı yeniden “anlatmak” tercih edilmelidir.
837 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.