Nasıl bir kitaptı… insanlar olarak bir gün yaşamımızın sonunun geleceğimizi bilen varlıklarız. Kendimiz üzerine düşünebilme kabiliyetimiz var. Ölüm bür nasihatçi olarak kendini hastalıklarla, kayıplarla hatırlatıyor. Gözümüzü kulağımızı kapatmak kolay geliyor. Sanki hep öteki içinmiş gibi. Oysa ölümü kabullenmek anlamlı bir hayatı yaşamaya da götürebilir haz odaklı günübirlik bir hayatı yaşamaya da. Peki günün sonunda hangi hayat için “iyi yaşadım ve huzurla öldüm” diyebileceğiz? Bu kitap sıradan bir gerçeği, varoluşsal sorularla bize yeniden tefekkür ettiriyor. Özellikle son sayfalara doğru midenize yumruk yemiş gibi hissedebilirsiniz. Kucağımda kocaman bir soruyla kalakaldım: “yaşamak, nasıl bir yaşam? Bütün bunlar ne için?” Bu soruyla ölüm döşeğinde karşılaşmak ve pişmanlıkla, ızdırapla o kara çuvala girmek yerine her an ölebilirim diyerek anlamlı olana doğru hareket erebiliriz umarım. Vesileyle bu kitapla birlikte okuduğum 
İnsanın Anlam Arayışı kitabını da sevgiyle tavsiye etmiş olayım. Anlam dolu bir yaşam duasıyla.
7 Ciltlik “Kayıp Zamanın İzinde” Serisinden Alıntılar: Kibarlar Âlemi
“…okurlara kitabım sayesinde kendilerini okuma imkânı sağlayacaktım.” -Marcel Proust.
Kayıp Zamanın İzinde serisiyle dünya edebiyatının zirve noktalarından birini kaleme almış olan Fransız yazar 
Marcel Proust, 1871’de Paris’in yakınlarında doğdu. Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duyan Proust okulda arkadaşlarıyla edebiyat dergisi çıkarır ve yazılar yayımlar.
"Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."
öyle diyor Sadık Hidayet " 
Kör Baykuş " kitabında. Uçurtma Avcısı da barındırdığı konu itibariyle geç kalınmış bir "kendini tanıma" ve kendinle yeniden tanışma kitabıdır."İçe atılan ve zamanında yapılmayan veya söylenmeyen" her şeyin zamanla içsel
112 syf.
9/10 puan verdi
İlk olarak benimle yaşıt olan (97 basım), bu Ahmet Erhan kitabını bana hediye ederek, okuma fırsatı tanıyan 
DUA ablaya tekrardan teşekkür ederim.
Ben isterim ki yazılan bütün şiirler gün yüzüne çıksın. Şairler de tüm güzel şeyler gibi geçmişte kalmasın. Onlar ile birlikte dile gelsin acılarımız, sevinçlerimiz,
