Ne güzel ve ne acı bir gün yaşıyorum öyle. İçimde binlerce farklı duygu, zihnimde milyonlarca medcezirli düşünce. Yaşamakla ölmek arasında ince bir Araf'a sıkışmış kalmışım. Bir adım ileri atsam daha da sevebilir, geri atsam ölebilirim. Bütün mühim mesele bu geceden sonrası. Başka bir hüznü daha kaldıramayacak kadar kırık yüreğimin kaldırım taşları. Aynı derecede büyük bir umut ve neşe barındırmakta tüm hücrelerimin duvarları. Bu belirsizlik, bu yok oluşlukla doğru orantılı var oluşluk, bu bir türlü dizginleyemediğim duygu silsilesi nereye varacak? Bu gece ölmek isteyebilirim. Bu gece yeniden doğmayı dileyebilirim. Bu gece, Evet, tam da bu gece, Bir şekilde Allah'a kavuşabilirim. Okan Kuzu
Bir Yudum Kitap
İnsan ne yaparsa yapsın hiçbir şeyi değiştiremiyorsa, sorunu dünyada aramamalı. Belki de, eski gözlerini değiştirmenin vakti. Kim bilir? Proust, "Gerçek keşif, yeni topraklar bulmakla değil, yeni gözlerle bakmakla ilgilidir." der. Bu sabah, şu yaşamak eylemini yeniden keşfedeceğimiz bir güne gebe . Tıpkı her sabah gibi!.. Céleste
Reklam
"Yeter ki aynı şarkı kalbimin üzerinden geçsin, yeniden ölebilirim"...
Sayfa 55
Yeniden Ölebilirim
Ne porselen bir fincandaki hoş kokulu çayın çağrışımında tam on üç cilt hacmindeki bir "yitik zamanın" arkasında koştuğumu inkar edebilirim, Proust olmasam da. Ne de "Orhan zamanında kalma bir duvar"ın yanı başında ve "onunla bir yaşta ihtiyar çınar"ın aydıldığında Kuruluş devrine kadar indiğimi ve Bursa üzerinde asılı kalmış zaman avizesinin örtüsüne büründüğümü inkar edebilirim, Tanpınar olmasam da.
Sayfa 53
Yeniden Ölebilirim
Yeter ki bir vesile muharrikim olsun, aynı şarkı kalbimin üzerinden bir kez daha geçsin. "İstanbul'u Fetheden Yeniçeriye" kadar gidebilir, bir XIX. asır payitahtında kış ikindilerine dokunabilirim. Çünkü söylemiştim, ben zamanın hem dışındayım hem içindeyim.
Sayfa 54
Yeniden Ölebilirim
Aynı şarkıyı duyabilirsem eğer, yeniden yolculuğa çıkabilirim. Yeniden taş kesilmiş kenti görebilirim, içinden geçen ırmakla konuşabilirim ve onun bana anlattıklarını dinleyebilirim. Yeniden saklı kentlerden geçebilir yolum. Yeniden sol kulağı küpeli, esmer ve kıvırcık saçlı Hitit savaşçısı yol arkadaşımla haziran akşamları inerken üzerime ve dört bin yıl farka rağmen karşılaşabilirim. Aynı deniz hem beni hem yağmuru çağırır, aynı rüzgar aynı kekik kokusunu taşır. Yeniden griye düşebilirim. Yeniden Omsk'lu Mikhael için ağlayabilirim. Hikayeleri tersinden okur, satırların altını çizer, ezel mukavelelerine gözü kapalı imza koyabilirim. Sözcükler alıp karşılığında hayatlar verebilirim. Önce sayısız harfle susar sonra sayılı harle konuşabilirim. Hiç emniyette değilken önce, hemen ardından kendimi fevkalade emniyette hissedebilirim. Yeniden aynı ebru teknesinden, önünde diz çökmek bahasına,mor bir menekşe ebrusu çıkarabilirim. Nisan çiçeğini yeniden aynı yerde açmış bulup, mayıs sonlarında genç Mehmed'le İstanbul'un gül vurgununu yiyebilirim. Hepsini ama hepsini yeniden yaşayabilirim. Yeniden ateş bahçelerinden geçebilir yolum, savaşçının dürbününe düşebilirim, yeniden Kanuni'nin bile saf tuttuğu cemaatlere gizlice katılabilirim. Herkesler, orucunu bozmuş günahta, zanneder de beni, oysa hilal görünmüştür incecik, yeniden bayram yapıyor olabilirim.
Sayfa 54
Reklam
131 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.