Başlamadan biten Röportaj
Anavatan Kurtuluş Savaşı (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) sırasında bir gün, Kore'de ikamet eden yabancı bir gazeteci, Başkomutan Kim Il Sung ile bir röportaj yapmak üzere Kore Halk Ordusu Yüksek Karargahını ziyaret etti. Başlıca kaygısı, ABD ordusunun geniş çaplı “Yeni Taarruz ”unu başlattığı kritik bir dönemde, Başkomutan'ın savaşın gelecekteki gelişimine ilişkin görüşüydü. Başkomutan'ın ofisine götürüldü. İçeri girdiğinde karşılaştığı manzara onu şaşırttı. Kim Il Sung geniş odanın bir tarafındaki masanın üzerinde bir şeye bakıyordu ve yanında duran bir asker onunla konuşuyordu. Rehber, yabancıya fısıltıyla Başkomutan'ın askerin çalışmasının sonuçlarını kontrol ettiğini söyledi. Gazeteci ne duyduğunu anlayamadı. Rehber, savaş sonrası yeniden yapılanma için yurtdışında eğitim görmek üzere seçilen askerlere yardım ettiğini söyledi. Gazeteci bu sözler karşısında daha da şaşırdı. Başkomutan savaşın kazanılacağından emin olmalıydı. Odadan gizlice çıktı. Koreli subay onu takip etti ve nedenini sordu. “Her şey yolunda. Bilmem gereken tek şey bu. 'Kore inanç hesaplaşmasını kazandı; Kim Il Sung savaş sonrası yeniden yapılanma için bir tasarım üzerinde çalışıyor' - makalemin başlığı bu olacak.”
Bir deli esinti aldı beni düşürdü yollara Farkındalıkla başlayan manzara ruhumu nakşetti Öyle bir döngü var ki .. Maskesi olan nefes almak istemiyorum der gibi Durakta kitapla bütünleşen kişi bilgeliğini artırır gibi Kırmızılı saçlı kadın haksızlığa  isyan eder gibi Yiyecek bekleyen iki kedi lütfedilen rızka şükreder gibi Bir mobilete binen 3 kişi paylaşmayı hak görür gibi Derin sohbetler haklılığı ispatlar gibi Yüreğinde poşet taşıyan insanlar hayata isyan eder gibi Doğan güneş seni unutmadım der gibi Yalnızlığa mahkum edilen bakış tekrar başlamalıyım der gibi Yaya geçitleri bana müsaade der gibi Yamacımdan geçen araçlar umuda koşar gibi Yüzünü ovalayan insan yeniden mi başlıyoruz der gibi İcimden geçenler olduğu gibi Kulağımdaki tını Ruhumu sever gibi Kalbimdeki sızı geç kaldın der gibi Yolda yazan ben gibi İşte bir şiir yaşanır gibi... 14/7/2023 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
Hadi bayım! Birimiz yağmuru dansa kaldırsın. Birimiz çocuk olsun yeniden...
Nuri Pakdil
Nuri Pakdil
An'lara....
Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün Ne de yaşadıklarını silebilmek... Her şeyin zamanı yaşadığın An'dır.
"Ölümüne masum doğan kız, üzülme Saman sarısı kıvırcık saçların için Hiç uzamadılar biliyorum, uzayamadılar Gökten bombalar yağıyordu doğduğun gece Alevler iniyordu İplik iplik, hüzme hüzme Memede uyuyan çocuklar bir daha uyanmadılar Bir çiğnemlik et oldular yeniden Yandılar için için Yandılar günlerce Ölümüne masum doğan kız üzülme Saman sarısı kıvırcık saçların için Sırf sen üzülme diye Bir gün saçlarını uzatacak Filistin…"
Ahmet Tezcan
Ahmet Tezcan
O rahvan atları anlaşılır kılan sabahlarda göğsü kasvet sayrılarıyla çarpışıp delişmen çocuklarını azdırırken dünya şehrin çarşılarından esen telaş hıçkırıklarla akşamı karşılayan bir aldanış gibi babamın incinmiş sesine çökerdi. yatağına ilk kez akan bir nehrin hırçınlığıyla karın kapadığı rayları temizleyendi babam. bir nasihatin başlangıcındaki
Reklam
Bir kitabım var alırken aşık olmuştum. Bir heves okumaya başladım. 4 kez yarıda bıraktım. En zorlandığım kitap buydu ama inat etmeye devam ettim, yine bıraktım. Yıllar geçti etkisi üzerimden geçmedi. Bugün olmuş hala aklımda sanırım kitaba yeniden başlama kararı aldım.
Bunu söylemeyi normalleştir: Fikrimi değiştirdim. Seçimleriniz ömür boyu süren sözleşmeler değildir. Yeniden toparlanmak, ihtiyaçlarınızı daha iyi kavramak ve daha derin bir anlayış ile yeni kararlar almakta hiçbir sakınca yoktur... Dr. Nicole LePera
Belki de benim kanat çırpışım da yazmaktır Yazarak seni, senin hissettirdiklerini yeniden yaşamaktır Yazarak ilk günlerimizi hatırlamak Sonları, sonraları unutmak
Funda
Funda
KOR DERGİ
KOR DERGİ
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.