"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu
Sonra yeni kuşlar üşüştü gökyüzüne... Bir sevindim, bir sevindim ; gökyüzü yüzlerce kanattı işte! Ama sen... Sen orada yenik bir serçe gibi üşüyor muydun yine?
Rüzgârın yorduğu kanatlarıyla duvara çarpan bir serçe gibi yenik düştüğüm, dizlerimin ve dirseklerimin kanadığı zamanlar olsa da vazgeçmiyorum seni beklemekten.
Bütün seslerin boğuk geldiği bir andı. Sesi hariç, bütün seslere sağır olmak istedim. O güne kadar hatıramda kalan, ezberlediğim bütün sesleri kökünden söküp, zifiri karanlığa atmak geçti içimden. Ellerini yüzüme yaklaştırdı. Susturduğu bütün hisleri şimdi dile gelmişti. Parmakları inceydi, teni kumral, ruhu yorgun, gözleri dolu, saçları küt, ömrü
Bir kuş sabahı bu
Hasret bir serçe kanadında gözyaşı
Ana sesini bekleyen
Karın boşluğunu aç bırakan sebeplerle
Yalnız ve biçare
Beklemekteyim hayatın seçimini
Ellerim
Ve ayaklarım
Boş bir umudun pençesine yenik
Şiirler hastalıklı
Ve yorgun
- şiirin yorgunluğu nasıl görülür dü ki?..-
Deli bir günışığı yarmış yürek ortasını
Kuşlar cilveli ve şen
Uçuşuyor cennetin en haz öpücüğüne...
E F T E L Y A...
(Akdeniz'i cebinde taşıyan kız...)
Yeni kuşlar üşüştü gökyüzüne. ..
Bir sevindim , bir sevindim; gökyüzü yüzlerce kanattı işte! Ama sen..
Sen orada yenik bir serçe gibi üşüyor muydun yine?
Eğer aşka yenik düşersem kendimden çok şey kaybetmişim gibi hissederdim.Zaten çok şey kaybetmişim daha fazlasının elimden kayıp gitmesine dayanamayacağımi bilirdim...