Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yenilikler ancak onlar için yer açtığınız zaman yaşantınıza girebilirler.
Sayfa 125 - dharma yayınlarıKitabı okudu
Bilimin Balı' da doğmuş olmasının akla yatkın açıklamalarından birini Jared Diamond'un Guns, Germs and Steel (Tüfek, Mikrop ve Çelik) adlı kita- bında bulmak mümkündür. Diamond kitabında bilimin niçin ilk önce Ba- lı' da ortaya çıkhğım ve niçin sonunda dünyanın her yerinde, hatta Bah'nın diğer kurumlarına hasmane tavır
Sayfa 53
Reklam
Özgürlüğün tarihçesi ve Abd.
1820 ve 1845 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde patent alanların yalnızca %19 unun ebeveyni belli bir meslekten ya da toprak sahibi ünlü bir aileden geliyordu. Aynı dönemde patent alanların %40’ı tıpkı Edison gibi en fazla ilkokula gitmişti. Üstelik yine Edison gibi patentlerini genelde bir şirket kurarak kullanmışlardı. Amerika Birleşik Devletleri 19. yüzyılda siyasi açıdan dönemin en demokratik ülkesi olmasının yanı sıra yenilikler konusunda da diğerlerinden daha demokratikti. Bu ekonomik yönden dünyanın en yenilikçi ulusu olma yolunda önemli bir özellikti.
Annem, kentin akışına yetişemiyor, çok çalışmaktan yorgun düşüyordu. Çocukluğundan söz ederken, eskiden hayatın bu kadar hızlı değişmediğini söylüyordu. O zamanlar, diyordu, yenilikler yavaş gelirdi. Hayatımıza alıştıra alıştıra dâhil olurdu. Yenilikler bizi heyecanlandırır, ama şaşırtmazdı. Ertesi gün neyle karşılaşacağımızı bilirdik. Şimdi öyle mi? Yenilikler süratle geliyor, yine aynı süratle gidiyor. Eskimeye olanak bulamadan hayatımızdan siliniyor. Ardında ne iz ne anı bırakıyor. Biz bir yeniliğe ayak uyduramadan, yerini bir diğeri alıyor. Oysa insanın bir sınırı var. Kaplumbağadan hızlı yürür, tavşandan yavaş koşarız. Zihnimizin ve duygularımızın da sınırı var. Geleneklerin önünde gider, yeniliklerin ardında kalırız. Bu dengeyi zorlayan değişim, içimizdeki teraziyi kırıyor. Yeni, eskinin devamı olamıyor, çünkü eski yok. Her şey atığa dönüşüyor. Süreklilik unutuluyor. Bağlanmak, değerini yitiriyor.
Bizim çıkarcılarımız, çok kurnaz davranmışlar. Bilmişler ki, düşünen adam arayan adamdır. Arayan adam birtakım yenilikler bulan adamdır. Donmuş bir durumu parçalayan adamdır. Durumu olduğu gibi tutmak için in­sanları düşündürmemişler.
Zira insan, sınırlar içinde mutlu mesut yaşamaya değil, sınırlarını aşmaya ve yenilikler keşfetmeye ayarlı özel bir varlıktır.
Reklam
Eski düşüncelerden, alışkanlıklardan, inançlardan ve sırasında eski arkadaşlardan sıyrılmak gerekir. Bir şeyleri arkada bırakıp yürüyebilmek insanlar için güç bir derstir ama yine de yermek gerekmez. Bu onun için sadece bir zorunluluktur. Yenilikler, ancak onlar için yer açtığınız zaman yaşantınıza girebilirler.
Sayfa 135 - Klan yayınlarıKitabı okuyor
Erkeğin gidişi devrimdir,yenilikler getirir.Ama kadının gidişi darbedir,her şeyi bitirir
Sayfa 349Kitabı okudu
Çocuklarımıza aktarmak istediğimiz ahlak yapımızı seyrettiğimiz diziler ölçüsünde verebiliyoruz. Eşlerimizden, aile fertlerinden beklentilerimizi diziler belirliyor. Özel günlerimizi nasıl değerlendireceğiz ve nasıl kutlayacağız gayreti içerisine girmemize, hayal kurmamıza ve yenilikler üretmemize hiç gerek kalmıyor artık. Hepsinin reçetesi hazır olarak bizlere seyrettiğimiz diziler aracılığı ile aktarılmış oluyor.
İnsan düşüncesinden hiçbir şeyi çekip almayalım; yok etmek kötüdür. Yenilikler ve dönüşümler gereklidir. İnsanın bazı yetileri bilinmeyene düşünceye, düşlere duaya yönelmiştir. Bilinç nedir? Bilinmeyenin pusulasıdır. Görkemli, gizemli ışıltılar yayan düşünceye, düşlere, duaya saygısızlık etmeyelim. Ruhun bu heybetli ışımaları nereye gidiyor? Karanlığa yani aydınlığa.
Sayfa 608 - Cilt 1Kitabı okuyor
Reklam
Bilinen ama basit kural
Hayatımızda yenilikler yapmak için gerekli güç sadece sağlam bir inançta mevcuttur.
Hayatımızda yenilikler yapmak için gerekli güç sa­dece sağlam bir inançta mevcuttur.
“Yeni bir günün doğması için, bir çok yıldızın batması gerekir.”
Yeniliğe kapalı gelenekler hangi ölçüde sorun oluşturuyorsa, geleneğe kapalı yenilikler de o ölçüde sorun oluşturuyor.
Sayfa 61 - Söz: Muhammed İkbalKitabı okuyor
Siz kaçkez ölüp yeniden doğdunuz?
îlk kez tadıyor­dum ölümü ve ölümün tadı acıydı, çünkü doğmaktı ölüm, korkunç yenilikler karşısında duyulan dehşet ve ürküntüydü.
"Yenilikler egoyu korkutuyor, bu yüzden de eleştirmeye başlıyor: zihnini devreye sokup kıyaslamalar yaparak seni bildiklerinin güvenli bölgesine çekmeye, böylece kendini rahatlatmaya çalışıyor. ".
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.