Semih
@yeniokuyorum
Semih tekrar paylaştı.
"Sürekli mutlu ve süslü görünmek çok çaba, enerji ve konsantrasyon gerektirir. Böyle birine rastlarsanız neyden kaçtığını sorun."
Sayfa 262Kitabı okudu
Bana mutluluk pek yaramaz, çünkü böyle olunca bütün düşmanlarımı bağışlayıveriyorum..
Sayfa 810 - İş Bankası KültürKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Mutsuzsunuz, değil mi? Görüyorum, görüyorum, anlatmanıza gerek yok; ama siz de bana bir şey sormayın. Hepimiz mutsuzuz, ama hepsini bağışlamalıyız. Bağışlayalım, Liza ve sonsuza dek özgür olalım. Dünyayla ilgimizi kesmek ve tümüyle özgür olmak için, Bağışlamak, bağışlamak ve bağışlamak gerek!
Sayfa 679 - İş Bankası KültürKitabı okudu
– Önünüzde daha ne "saatler", ne "anlar" var sizin!
— Senin önünde ne kadar varsa o saatlerden, anlardan, benim de o kadar var... Sana söz veriyorum, senden tek bir saat fazlam olmayacak..
Sayfa 661 - İş Bankası KültürKitabı okudu
— Olacak şey mi! Yangın zihinlerde!
..alevler içinde kalmış itfaiyeciye gözü takılınca. İndirin onu oradan, indirin hemen! Çatı çökecek, yanacak... söndürün onu... ne yapıyor orada?
— Yangını söndürüyor ekselansları.
— Olacak şey mi! Yangın zihinlerde, evlerin çatılarında değil. İndirin onu oradan ve her şeyi yüzüstü bırakın! Bırakın olduğu gibi! Bırakın!
Sayfa 650 - İş Bankası KültürKitabı okudu
“Az da olsa keyif almadan bakılabilir mi bir yangına?”
Geceleri büyük ateşlerin insanın sinirlerini etkileyici, coşturucu bir özelliği vardır; havai fişekler de bu özellikten esinlenerek yapılmışlardır; ama tehlikeden tümüyle uzak olma duygusu içinde, bunların incelikle hazırlanmış, düzgün, albenili biçimlerini izlemek insanda bir kadeh şampanyanınkine benzer hoş ve hafif bir etki yaratır. Gerçek bir yangındaysa durum bambaşkadır: Burada, gece ateşinin verdiği coşkunun yanı sıra, yaşanan dehşet ve biraz da kişisel korku, seyircide (tabii evi yanmakta olan kişide değil) bir tür beyin sarsıntısı yaratır; hemen her insanda var olan, hatta —heyhat!— en uysal, en kendi halinde dokuzuncu dereceden bir devlet memurunun bile ruhunun derinlerinde yatan yakıp yıkma içgüdüsünü uyandırır. Bu karanlık duygu hemen her zaman baş döndürücüdür. “Az da olsa keyif almadan bakılabilir mi bir yangına?”
Sayfa 648 - İş Bankası KültürKitabı okudu
bir kez çekingenliğini yenip konuştuktan sonra bir daha kendini tutamıyor gibiydi.
Sayfa 611 - İş Bankası KültürKitabı okudu
herkes her şeyden bıkıp usanmıştı sanki.
Sayfa 581 - İş Bankası KültürKitabı okudu
Soğuk, rüzgârlı ama pırıl pırıl bir Eylül sabahıydı;
Sayfa 559 - İş Bankası KültürKitabı okudu
Galiba sabah yediye doğru farkına varmadan tatlı düşlerle dolu güzel bir uykuya gömüldü.
Sayfa 558 - İş Bankası KültürKitabı okudu
roman; estetik bir zaman geçirme yolu.
Sayfa 510 - İş Bankası KültürKitabı okudu
".. ama herkes onu nedense yalnızlığı seven, insanlara tepeden konuşan garip biri olarak gördü..
Sayfa 489 - İş Bankası KültürKitabı okudu