Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yeniyetmelik döneminin yaklaştığını görmek, insanları sanki bir hayaletle karşılaşmış gibi şaşkınlığa sürükler. Durumu gereği gibi incelediğimiz zaman, çocukların yeniyetmeliğin gerçeklerinden pek etkilenmediğini görürüz.
Her ebeveyne kitabı tavsiyesi ediyorum
Kendi cinsiyetlerinin gerektirdiği rolü doğru dürüst yerine getireceğinden emin olamayan oğlanlar, yeniyetmelik döneminde çoğunlukla kızlara öykünmeye, kendilerinde kadınsı özellikler geliştirmeye ve el bebek gül bebek büyütülmüş kızların kötü alışkanlıklarını benimsemeye eğilim gösterir, naz yapar, gösterişe kaçar, duygusal davranışlarda bulunmaktan hoşlanır.
Reklam
Gerek oğlanlar, gerek kızlar yeniyetmelik döneminde cinsel ilişkilerin önemini çoğunlukla gözlerinde büyütürler
Yeni Yetme
Kütüphaneler yeniyetmelik üzerine yazılmış kitaplardan geçilmiyor. Neredeyse bütün kitaplarda da yeniyetmelik, bir insanın tüm karakterinin baştan aşağı değişebileceği tehlikeli bir bunalım dönemi olarak ele alınıyor
akşam odalarında bir köşede gereksiz bacaklarım kısalır, sesim kısrak kaslarıma değin işleyen aptallığa tutulmayı şimdiyi yakala duvara as yeniyetmelik böylesine çerçevelenmiş kendimi dinç, ayakta tutmak duygusuyla çevrelenmiş bu odalar, bu evler en çok duvara alageyikli bir yaygı asmaya benzer Le Havre, Zemzem Gül
Yeniyetmelik ve gençlik çağlarında bütün kızlar ve erkekler güzeldir; biz de öyleydik. Birlikte dans etmek ucuz ve aşağılayıcı bir şey değildi.
Reklam
“Yaşam, kaybetmeyi öğrenmektir”diye başlardı rahmetli Tufan Abi. Genellikle ikinci kadehin dibine darı ektikten sonra felsefe yapma hastalığı tutar, sağ elinin tersiyle dudaklarını kurulayarak, iştahla girişirdi söze: "Kaybetme maceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğümüz, dünyanın en güvenli, en yumuşak korunağını, ana rahmini kaybederiz önce. Bizden intikam almak için bekleyen dünya, sanki niye çıktın oradan dercesine, gözlerimizi yakan ışıkları, kulaklarımızı tırmalayan gürültüsü, sıcağı, soğuğu, açlığı, kiri, hastalığıyla saldırır üzerimize. Ama biz de öyle kolay kolay pes etmeyiz. Kaybettiklerimizin yerine anında başka bir şey koyarız. Hem cennetimizi yitirsek de o kutsal yerin sahibi olan annemiz bizimledir, üstelik yanında bir de baba verilmiştir emrimize. Dışarıdaki dünyaya alışmaya başlayınca, kaybettiğimiz cenneti hemen unutuveririz. Ancak büyüdükçe annemiz de babamız da bizden uzaklaşmaya başlar; onları kardeşlerimizle paylaştığımızı anlarız. Kardeşimiz yoksa babayı anneyle, anneyi ise babayla paylaştığımızı fark ederiz. Bize gösterilen ilgi günden güne azalır. Azalan ilgi dünyanın bizden ibaret olmadığını gösteren bir uyarıdır aslında. Ama bu uyarıyı görmezden geliriz. Düşler kurar, hayaller uydurur, kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyarak dünyayı kendimiz sanmayı, bu güzel yalana kanmayı sürdürürüz. Yeniyetmelik çağımızda anne, baba sevgisinin yerini arkadaşlara duyulan bağlılık alır.
Sayfa 359Kitabı okudu
- bir şey söylemeli bir şey söylemeli şafaklarda yeniyetmelik. duygularına benzeyen o titrek anlarda ansızın belirsiz bir şeyle karışıyor gökyüzü gönlüm bir taşkınlığa teslim olmak istiyor gönlüm o büyük buluttan yağmak istiyor gönlüm hayır, hayır, hayır, hayır demek istiyor
Sayfa 271Kitabı okudu
Ve karşımda onun katetmiş olduğu ıssızlığı gördüm, ardında bıraktığı emeği ve yalnızlığı gördüm. Karşımda, daha önce hiçbir zaman kendi gerçekliği içinde bakmamış olduğum yeni bir insan varmış gibi geldi; yeniyetmelik romantizmimle tanıdığım "zırhlı" adam zırhını çıkarmış ve ardından çocuk iyiliğinde, sevgi ihtiyacı içinde, hiç kimseye, hayır, hiç kimseye kötü davranamayacak bir insan görünmüştü.
Kaybolduğumu gördüğüm ayna, yeniyetmelik yaşlarımın son aylarından itibaren çeyrek yüzyıl boyunca oturduğum dairedeydi.
Reklam
…karşımda onun katetmiş olduğu ıssızlığı gördüm, ardında bıraktığı emeği ve yalnızlığı gördüm. Karşımda, daha önce hiçbir zaman kendi gerçekliği içinde bakmamış olduğum yeni bir insan varmış gibi geldi; yeniyetmelik romantizmimle tanıdığım “zırhlı” adam zırhını çıkarmış ve ardında çocuk iyiliğinde, sevgi ihtiyacı içinde, hiç kimseye, hayır, hiç kimseye kötü davranamayacak bir insan görünmüştü.
Yaşam, kaybetmeyi öğrenmektir
"Yaşam, kaybetmeyi öğrenmektir," diye başlardı rahmet­li Tufan Abi. Genellikle ikinci kadehin dibine darı ektikten sonra felsefe yapma hastalığı tutar, sağ elinin tersiyle dudaklarını kurulayarak, iştahla girişirdi söze: "Kaybetme ma­ceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğümüz, dünyanın en
Sayfa 487Kitabı okudu
Kendini Nietzschevari bir üstün insan gören, dünyaya bir doz Güç İstenci şırınga etme­ye hazır yeniyetmelik günlerinden başlayarak, elinden, bo­ğazından aşağı votka boca etmekten başka bir şey gelmeyen biri olup çıkmıştım. Sonunda, gizli gizli her gün, her zaman içerken, içtiğim ve uyuşturucu kullandığım için kendimden nefret ettim; ancak yaptıklarımdan daha çok gücümü bana gösterdiği için nefret ettim: Hiç gücüm kalmamıştı! Bırak­mak istedim. Aslında, bırakmaktan başka hiçbir şey isteme­dim. Ve şişeyi ağzıma dayarken bile bırakma isteğim süre­ biliyordu. Bedenim sanki irademden bağımsız olarak kendi bildiğini okuyordu.
İnsanı yeniyetmelik günlerine götüren gençlik kaynağına yeniden kavuşuyordum. Daha kendisini tanıtmadan Rebecca’da hoşlandığım bir şey vardı: Bende yaratabileceği aşk.
Başıma gelen bunca yıkımdan sonra ölmeyeceğimi, bir gün bunları dinginlikle anımsayacağımı o sıralarda bilebilir miydim? Yaptıklarımı anımsadıkça ne olacağımı kestiremiyor, büsbütün yok olduğumu seziyordum.
448 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.