İnsana en çok acı veren şey , söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur .
Duvarı yıkacak gücüm yoksa,onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki,fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.
Reklam
"Bizi tek başımıza bırakın, elimizden kitapları alın o saat şaşkına döner,ne yana gideceğimiz, kimden yana çıkacağımızı,kimi sevip kimden nefret edeceğimizi bilmeyiz.İnsan olmak,yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanalı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; Bundan utanıyor,ayıp sayıyor,bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz."
"Ruhumun, vicdanımın bir türlü sakinleşmeyen , bütün varlığımın yakıcı bir hüzünle dolmasına sebep olan bir köşe vardı."
GERÇEK HASTALIK
Baylar, yemin ederim ki , her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla , gerçek bir hastalık.
Zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.
Reklam
' Umutsuzluğa düşen bir insanın neler yapacağını görün işte! '
Kabadayılıkta ayak direyenler sadece eşekler ve eşek soylulurdır ;ama onların ki de duvarın önüne kadardır. "
Ben hasta bir adamım... Kötücül bir adamım. Cazibesiz bir adamım ben. Sanırım karaciğerim hastalıklı.
İnsanlar mutsuz olduklarında daha çok hata yaparlar.
Reklam
İnsan mutluluğunu değil,sadece kederini hesaba katmayı sever.
Zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş ,kör topal idare eden insanlarız.
Sayfa 138
Yoksa dünyaya gelişimin biricik sebebi ,varlığımın sadece bir yalan olduğu neticesine varmak mıdır?Maksat sadece bu mu ?İnanmam .
Sayfa 40
Odama kapıya vurulmadan girilince ben
"İzinsiz içeri girmeye ve bana bu şekilde bakmaya nasıl cüret edersin? Cevap ver!"
En sonunda, baylar,en iyisi hiçbir şey yapmamak! En iyisi bilinçli eylemsizlik! O halde yaşasın yer altı!