Dünya Ağrısı.
Ayfer Tunç'tan okuduğum ilk kitap.
Bu kitabı 2019 yılının aralık ayında başlayıp 2020 yılının ocak ayında bitirmiştim.
Dünya Ağrısı; 331 sayfadan oluşan müthiş bir roman.
Mürşit ile Madenci'nin dünya ağrısı romana müthiş bir kurgu içerisinde aktarılıyor. Hemen her satırın altını çizmek istiyor insan. Dünya denilen yükü
Türkiye tam 3 metre hareket etti: Bunun adı 'Kozmik Felaket'!
Uzmanlar 10 ili yerle bir eden depremlerin ivmesinin, yerçekimi ivmesinin 2 katı büyüklüğünde olduğunu söyledi. Bu yıkıcı etkinin ‘anormal büyük’ olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Pazarcık’ta böyle bir deprem 1500’de oldu. O zaman ‘kozmik afet’ denmişti. Bu depremler de tam anlamıyla öyle. 500 yıldır stres biriken fay parçaları kırıldı” yorumunu yaptı... 🕊️
cnnturk.com/turkiye/turkiye...
...
BUNLARI ÇOCUKLARINIZA ANLATINBULUŞLARIN GERÇEK SAHİBLERİ:
1) Suyun kaldırma gücü: ARŞİMED değil
HZ.NUH dur. (2 bin sene önce)
2) Kan dolaşımı: WİLLİAM HARVEY değil
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Romantizmin özü, güçlü duyguları kışkırtmasıdır. Bu, ucuz romanlarda bulunamayacak bir histir. Bazı yapılar, ağırbaşlı ve heybetli bir yerçekimi hissi yaratır; örneğin ay ışığı altındaki harabeler...
biliyor musun az az yaşıyorsun içimde; arada sırada aklıma gelmek gibi değil , paylaşamıyorum kimseyle, dakikalar saniyeler yarış ediyor , molalar çaylar sohbetler , her biri eriyor elimde az az,
oysa ki seninle güzel olmak vardı; senle olunca güzeliyordu her şey, lan üzülmek bile güzel gelir mi adama
örneğin rakı içiyoruz ; bir akşam
Şu sıralar okuduğum enfes bir kitap!
Daha ön sözünde etkiyen bir kitap varsa, o da bu kitap olmalı. Ön söz demişken, ön sözden şu alıntıyı bırakalım; " ‘Yerçekimi kaşifi’ Newton’dan ‘gezegenler hakimi’ Kopernik’e, ‘matematiğin prensi’ Ömer Hayyam’dan ‘suyun gizli gücünü’ ortaya çıkaran Arşimet’e, ‘tıbbın babası’ Hipokrat’tan ‘kuduzun
Hayatın gidişatını ne belirliyordu? Hiçbir etkimizin olmadığı gelişigüzel olaylar silsilesi mi yoksa her şeyi zaten gideceği yöne doğru çeken kozmik bir yerçekimi mi?