Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia. Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı
Sayfa 141
Kitap okurum: içinde sen varsın şarkı dinlerim: içinde sen. Oturdum ekmeğimi yerim: karşımda sen oturursun, çalışırım: karşımda sen. Sen ki her yerde "hazır nazır"ımsın, konuşamayız seninle, duyamayız sesini birbirimizin.
Sayfa 620 - Pdf / KindleKitabı okuyor
Reklam
Kitap okurum : içinde sen varsın, şarkı dinlerim : içinde sen Oturdum ekmeğimi yerim : karşımda sen oturursun, çalışırım : karşımda sen. Sen ki her yerde "hazır nazır"ırımsın, konuşamayız seninle, duyamayız sesini birbirimizin
"Benim için gel, küçük cadı," dedi Bowen hırıltıyla, sonra klitorisini nazikçe emdi, güçlü diliyle de hafifçe üzerine vuruyordu. Mari gecenin içine doğru haykırdı, şehvet düğümü çözülüyordu. Gelmeye başlayınca birden doğruldu. Bowen'ın saçlarını tutup kal­çalarını sallayarak tenini adamın diline sürtüyordu. Bovven ona karşı
Sayfa 267
Can canım canlarım hazır mı koynunuzda yerim gün olur gecikmiş çocuk gibi bağıra çağıra gelirim
Reklam
Sıcak Saklayın Gecelerimi
geçici ayrılık benimkisi ilkyaz çiçeğine gebeyim ağıtlar yakmayın adıma ben ölmedim ölmeyeceğim sıcak saklayın gecelerimi karlar altından çıkıp geleceğim düşlerinizin ateşinden ılık bir rüzgâr gibi eseceğim demlice bir çay koyun üstüne aç çocuk gibi besleyin sobayı nasıl tütüyorsanız gözlerimde öylece tütsün buharı uzunca serin yatağımı boyunca uzansın ayağım eleman deyince gece usulca kıvrılır yatarım can canım canlarım hazır mı koynunuzda yerim gün olur gecikmiş çocuk gibi bağıra çağıra gelirim Nevzat ÇELİK
Sayfa 1034 - Sosyal YayınlarKitabı okudu
Tükenmişlik seviyem
Herkes ölmemi umuyor. Neyse ki mezarlıkta yerim hazır. Sana büyük bir yük olduğumun farkındayım, o yüzden ölmeyi ben de isterim. Zaten hiç kimse beni istemiyor.’
Sayfa 108 - EphesusKitabı okudu
Kitap okurum : içinde sen varsın, şarkı dinlerim : içinde sen Oturdum ekmeğimi yerim : karşımda sen oturursun, çalışırım : karşımda sen. Sen ki her yerde "hazır nazır"ırmsın, konuşamayız seninle, duyamayız sesini birbirimizin.
Sayfa 630 - YKYKitabı okudu
Kitap okurum: içinde sen varsın, şarkı dinlerim: içinde sen Oturdum ekmeğimi yerim: karşımda sen oturursun, çalışırım: karşımda sen. Sen ki, her yerde "hazır i nazır"ımsın, konuşamayız seninle, duyamayız sesini birbirimizin: sen benim sekiz yıldır dul karımsın... (1945)
Reklam
“Hiçbir partiyi tutmuyom," diye ifade değiştirdi bunun üzerine. Bu devrim yapacak, ben de göreceğim. "Peki, sağcı mısın, solcu mu?" "Yok bizim felsefemizde sağ, sol." Felsefe? "Senin felsefende ne var Kerim Abi?" Nihayet hazır yanıtı bulunan bir soruyla karşılaştığı için keyifle ünledi: "Bana derler Kerim, bugün buldum bugün yerim, yarına Allah kerim!" Hey gidi koca Marx, diye geçti aklımdan, kalk mezarından da gör diyalektik nasıl oluyormuş! ”
Kurtuldum, kurtarıldım, yarı boğulmuş olarak derinliklerinde süründüğüm karanlık ırmaktan çıkarıldım, giysilerim kuru, saçlarım yapılı. Kimse bilemez o sudan çıktığımı. Tabii, gene de, her zaman bir şeyler kalıyor. Evet, her zaman bir şeyler kalıyor geriye. ... Her neyse, artık buradayım, kurudum, aklım başımda ve saklanacak bir yerim var. Daha ne istiyorum? ... Biraz robotlaşmış gibiyim ama aklım başımda, kesinlikle-kupkuru, üşümüş ve akıllanmış. Karanlık sokakları, karanlık ırmakları, acıyı, mücadeleyi ve boğulmayı unuttum artık. ... Mücadele dedimse, insanın güçlü olduğu, iyi yüzme bildiği, kıyıda onu seven, en ufak bir tehlike belirtisi görüldüğünde sudan çekip çıkarmaya hazır bekleyen bir dolu dostu bulunduğu bir konumda verilen mücadele değil söz konusu olan. Hayır, benim dediğim gerçek boğulma. Çevrenizde yardıma hazır ve hevesli dostlar olmadan atıyorsunuz kendinizi suya ve battığınızda, yüksek perdeden kahkahalar eşliğinde batıyorsunuz.
Sayfa 8
Öğle ezanı okundu. Bu müezzin yeni atandı. Ezanı dinlettiği dijital kayıt Allahın gücüne gitmesin ama sesin yüksekliğiyle, kayıt tarzıyla insanı ezen metalik bir ürküntü, bir ezilmişlik duygusu yaratıyor. Üstten bir okuma, derinden değil. Ve hep aynı. Gençliğimin Üsküdar'ında iki sokak ötemizdeki Körbakkal'da Arakıyyeci Hacı Cafer Ağa Camii müezzini Hüseyin Efendi'nin okuduğu saba makamındaki sabah ezanları bize gerçek bir cennet müjdesi gibi, bir ferah gökyüzü gibi ulaşırdı. Cep telefonuma dünyanın her yerinde okunan ezanlardan hoşuma gidenleri yükledim. Bazılarını dinlerken nedense gözlerim ıslanır. Neyse, kazaya bırakmadan kıldım namazımı. Son zamanlarda bazan kendime bir iş uyduruyordum ya da hazır hissetmiyordum huzuruna varmaya ve sonraları pişmanlık duyuyordum, canımın iyice sıkkın anlarında, kaçacak yerim olmadığına kanaat getirince namaza durup farzı sünneti eda ettikten sonra uzun uzun halimi dillendirmek, yakarmak alışkanlığı edinmiştim. Namazımı da mutfağımda kılıyordum. Seccademi en üst dolapta saklıyordum. Onunla namaz kılmayalı çok zaman oldu. Zaten birkaç yıldır sabah namazı kıldığını görmedim. Öğlen, ikindi, akşamı da dairede geçiriyordu. Evde olduğu akşamlar hızlı bir yatsı kılar, televizyonuna veya laptopuna dönerdi. Beni hiç mi hiç ilgilendirmezdi bütün bu haller.
Sayfa 30 - KomşuKitabı okudu
Nihayet hazır yanıtı bulunan bir soruyla karşılaştığı için keyifle ünledi: "Bana derler Kerim, bugün buldum bugün yerim, yarına Allah kerim!" Hey gidi koca Marx, diye geçti aklımdan, kalk mezarından da gör diyalektik nasıl oluyormuş!
Felsefe? "Senin felsefende ne var Kerim Abi?” Nihayet hazır yanıtı bulunan bir soruyla karşılaştığı için keyifle ünledi: “Bana derler Kerim, bugün buldum bugün yerim, yarına Allah kerim! Hey gidi koca Marx diye geçti aklımdan, kalk mezarından da gör diyalektik nasıl oluyormuş!
Sayfa 67
130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.