Zaman koşuyor. Günler, yıllar gelip geçiyor. Dünya ilerliyor. Biz yerimizde sayıyoruz. Bir silkinip şöyle otuz yıl kadar ileri gidersek, çok sürmüyor, bir bocalıyoruz, bakıyoruz ki, elli yıl geri basmışız ...
Zaman koşuyor. Günler, yıllar gelip geçiyor. Dünya ilerliyor. Biz yerimizde sayıyoruz. Bir silkinip şöyle otuz yıl kadar ileri gidersek, çok sürmüyor, bir bocalıyoruz, bakıyoruz ki, elli yıl geri basmışız...
"Âlem aya gidiyor biz yerimizde sayıyoruz"... geleneksel gelişmemişlik düzeyimizin imzası niteliğinde olan bu cümle bizim milli cümlemiz sayılabilir. Net.
"Bizi AB ye almıyorlar çünkü onlar Haçlı Ordusunun güncellenmiş hâli" bakın aslında bu da altı doldurulabilir nitelikte bir bahaneydi, tabi din onların tek kriteri
Bu yüzyılın insanlarını en iyi tanımlayan cümleye yer veren kitap; “Biz tarihin ortanca çocuklarıyız.”
Her şey bu noktaya kadar biz henüz doğmadan gelişti ve bu karanlığın ortasına doğduk. Dünyada kahraman sayısı giderek azalmakta çünkü bu karanlığı alt edebilecek güçte olmak çok zor. Başta hepimizin hedefi sabit oluyor, kendimize ait bir yuva
...Yerküre ayaklarımızın altında dönüyor ve biz yürüyormuş gibi yapıp yerimizde sayıyoruz sadece. Zaten ileri gitmek, ölüme gitmek değilse, ne demek? ...