"Hâmid'in şiirini şöyle bir müzeye teşbih edelim. İçeriye giriyorsunuz. Bir tarafta fevkalâde kıymetli bir şey görüyorsunuz. Meselâ çok kıymetli bir seccâde. Onun yanında bir de alelâde sandalye. Şöyle gelişigüzel konulmuş bir pırlanta, bir taç, onun yanında bir sırça bardak. Tevfik Fikret'in odasına girerseniz, öyle fevkalâde bir şey göremezsiniz. Fakat mevcut olan şeyleri gayet muntazam, tertipli, yerli yerinde bulursunuz."
Mehmet Akif