Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duygularının her birini hareket ve mimiklerle görünür kılma özelliğinin bu insana büyülü bir şekilde bahşedildiğini size daha öce de söyledim; ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi.
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Reklam
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
“…Bu kitab yürmiüç sene boyunca inanılmaz bir hızla İslami hareketi yönlendirme fonksiyonunu icra etti.Eyleme bir tek kişinin feryadı olarak başladı,neticede insanın yeryüzünde Allah’ın halifesi olduğunu göstermekle sonuca erdirdi.Hakk ile batıl arasında uzun süre devam eden çatışmaların gerisindeki yapma ve yıkma projelerini adım adım merhale merhale gösteren bir kitabdır.Öyleyse sen,nasıl olurda onun birkaç kelimesini okuyup harflerini şöyle bir görmekle bütün esrar ve gerçeklerini gözünün önüne sermesini bekleyebilirsin?Siz; nasıl olur da küfür ile iman arasında cereyan eden meydan muharebesine ayağınızı atmadan,İslam ile cahiliye arasındaki mücadelenin içine girmeden ve bu savaşın herhangi bir cephesinde yara almadan onun esrarına nasıl vakıf olabilirsiniz?...”
Duygularının her birini hareket ve mimiklerle görünür kılma özelliğinin bu insana büyülü bir şekilde bahşedildiğini size daha önce de söyledim; ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi. Hiçbir heykeltraş, hiçbir şair, ne Michelangelo ne de Dante, son ümitsizliğin jestlerini, kendini sağanak hliande yağan yağmura teslim etmiş, kendini korumak için parmağını bile oynatmayacak kadar kayıtsız ve yorgun olan bu yaşayan insan kadar güzel hissetmemi sağlayamazdı.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
...ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edilemezdi.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/6.BasımKitabı okudu
Reklam
Ertesi gün, öğleden sonra saat 2’de Franz-Josef Strasse’deki Cafe Wernbacher’e Seli ve Silvia Anne ile buluşmak için geldim. Bu asırlık kafeye adım attığımda içerdeki kalabalıktan onları seçmeye çalışıyordum. Sonunda Seli beni görüp seslendi ve antik kalabalıkların arasından geçerek onlara doğru yöneldim. Seli’nin yanında seksen yaşlarında,
... ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi.
...ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağanüstü ilgisizlik kadar sarsıcı şekilde ifade edemezdi.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dinle Küçük Adam
Sana kendi içimdeki küçük adamı anlatmakla işe başlayacağım… “… ben ne kızıl, ne kara, ne de beyazım. Ben hıristiyan, yahudi, müslüman, mormon, poligam, homoseksüel, anarşist ya da boksör de değilim. Ben bir kadını/erkeği, onunla evli olduğumu kanıtlayan evlilik cüzdanına sahip olduğum ya da cinsel açlığımı doyurabilmek için değil, gerçekten
546 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.