Bir hissin omuzlarında ağırlık yapmasından yorulduğunda kaldırıma çöküp sigara yakmak istiyor insan. Aynı kaldırımda yanmak. Aynı izmaritte sönmek. Yürürken salına salına kaldırımlarda, gözlerine çarpmıyorsa kaldırım arasında yeşeren otlar, bitmedi daha. Bitmeyecek.
Sayfa 165 - DokuzKitabı okudu
Çocukluğunu özleyenlere gelsin ..
" Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Taşlar arasında yeşeren otlar Ve bir tavuk tüyü Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Biraz sevinç, biraz keder Biraz yalnızlık ve büyü Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Biraz güneş, biraz gökyüzü Tamamlamak için o türküyü.. "
Tekin yayıneviKitabı okudu
Reklam
... aşk da yeşeren otlara benzer günü saati bilinmez bakarım bir gün hepsi solmuş dünya güzelim gider gitmez.
Ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi Bekleye bekleye çürüyeceğiz.
""Hasat zamanı gelince tohumu eken el, ha bir erkek eli olmuş, ha bir kadın eli... İnsanı hayvandan ayıran akıl erkekte de var, kadında da. Onun için ikisi de okumalı; güzel bir eğitimin tohumlarıyla yeşeren bir tarla örneği, akıllarını geliştirip güçlendirmeli. Kadınların okumalarını engellemek isteyen kişilerin savundukları gibi, eğer kadınlar akıl alanında verimsizse, onların tarlalarında ancak zararlı otlar bitiyorsa, o zaman kadınların eğitimiyle özenle ve sürekli uğraşıp, doğanın bu yanlışını düzeltmek gerekir bana kalırsa..
Reklam
Bonjour, kruvasanımı kahveme bile bandım.
Bir kadın durmadan sabaha kadar Aşk şarkısını söyler, Ben gitmedim ama Paris’e Gidenler gördüler
Abartma İstersen Cahitciğim
Sonra sen geldin dünya güzelim Yürüdün salına salına Bastığın yerlerde güller açtı, Sarıldı ayaklarına.
Ophelia Monologue
Günler geçiyor, Ben hâlâ seni anlatıyorum bana. Hisler soluyor Anıların çatlaklarında yeşeren Ben onları adınla suluyorum. Yanyana yürüyoruz aynı yolları. Senin gözlerinde gökyüzünün kuşları; Bendeyse çiçekler, otlar Senin baktığın kuşlar çiçeklere konuyor, Aklıma düşüyorsun, Senin gülüşlerin benim yüzüme düşüyor. Benden sakladığın gülüşlerini, Bana kuşlar taşıyor. Biliyorum çiçekler sonsuza kadar yaşamayacak, Sadece ben sularsam. Ve ben asla bilemeyeceğim, Eğer sen de suluyorsan. Çünkü ne çiçekler ne de kuşlar Dillenip anlatmayacak Bana seni Sana beni ~ışık
Reklam
Bense boyuna yalnız, boyuna derbeder Yüzer dururum umutsuzluk denizlerinde, Tepemden turnalar geçer bağırarak Hatıralar turnalar gibi gitti gider.
Sen orada, ben burada Birbirimizden habersiz Ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi Bekleye bekleye çürüyeceğiz.
Sen orada, ben burada Birbirimizden habersiz Ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi Bekleye bekleye çürüyeceğiz.
Göz işte. Alın çizgin ne renkse o da o renk. Sesin ne renkse, avuçlarındaki boşluk ne renkse. Pencerendeki arzu, eşiğindeki gerçek, uykundaki çocuk ne renkse, gözlerin de bütün bunların rengine boyanıyor. Bir gün toprak yeşili, bir gün turna yeşili, bir gün sararan otlar yeşili, bir gün yeşeren otlar yeşili. Bana öyle geliyor ki biz bütün rengimizi sevgiden ve sevgisizlikten alıyoruz. Kalp mi, gönül mü, bazen şaşırıp kalıyorum bu hazineye isim vermekte. Biliyor musun, insan tanrısını içinde taşıyor ama hep uzaklara dua ediyor.
Sayfa 20 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Dokuzuncu Basım: Şubat 2020, İstanbulKitabı okuyor
Sen orada, ben burada Birbirimizden habersiz Ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi Bekleye bekleye çürüyeceğiz.
Sayfa 154 - adam yayınları
775 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.