Konuşacak sonsuz şeyin olduğu ve hiçbir şeyin olmadığı o nadir anlardan biriydi. (İyi ki nadir, sık olsa yürek dayanmaz.)
Ali beni görünce gülümsedi. Yorgun, hiç umut vermiyor, ama derinde bir yerde hâlâ sevgi kırıntıları var sanki. Olmasa da önemli değil, ben söylemek istediğim cümlelerle geldim. Sihirli olmayan, gerçek, acı cümleler.
Reklam
Benim dengemi bozmayınız. Ali. İyidir beraber olmamız. Ali. Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak. Ali. Biliyorsun ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası. Ali. Hepimiz yaşadık, nedir ki zaman! Ali. Bir kurban gibi yeniden başlamak gerekiyor işe. Ali. Doğduğum çöller ardımdan gelecektir. Ali. Ne kadar rezil olursak o kadar iyi. Ali!
Bu dünya ne boktan bir dünya, olmayan şeylerin imparatorluğu dünya diye mırıldandım. Ama olamaz, bir yerde aşk vardı, yaşadım, oradan biliyorum diye mırıldandım.
Teoman’da sevme yeteneği yoktu. Ama müthiş bir hesap yapma yeteneği vardı. Pek çok evliliğin temelindeki kâr-zarar tablosunu örnek alarak baktığında, Teoman zarar hanesine bir nevi içgüveylik yazmış, ama kâr hanesinin doluluğundan gözleri kamaşmıştı.
Ruhla bedenin birbirinden ayrılması için ille ölmek gerekmez. İnsan yaşarken de ruhuyla bedeni birbirinden ayrılabilir. Ama asıl sorulması gereken soru, ruhla bedenin ölmeden birbirinden ayrılmasının mümkün olup olmadığı değil, bu ikisinin nasıl olup da tekrar birleşebildiğidir.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.