Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
NO PAIN, NO GAIN!! ✦ LOVE PAIN ☆ DO BEST
₪96₪ RISK YOKSA, ÖDÜL DE YOK. ACI YOKSA, BÜYÜME YOK. TRAVMA YOKSA, DERİNLİK YOK. DÜRÜSTLÜK YOKSA, AÇIKLIK YOK. GÜVEN YOKSA, DOSTLUK YOK. DİSİPLİN YOKSA, YETENEK YOK. BAĞLILIK YOKSA, AŞK YOK. YATIRIM YOKSA, ZENGİNLİK YOK. KENDİNİ DÜŞÜNME YOKSA, HUZUR YOK. CESARET YOKSA, ÖZSAYGI YOK. HAYAL GÜCÜ YOKSA, FIRSAT YOK.
Charles Bukowski diyor ki; "Kalabalığa karışmak hiçbir yetenek gerektirmez. Ama yalnız ve dik durmak gerçekten çok şey gerektirir...
Reklam
Ücretsiz Yazar Menajerliği Hizmeti
Yazar menajeri veya edebiyat ajanı, yazar ile ilgili diğer taraflar arası ilişkileri yöneten kilit bir pozisyondadır. Yazarın kariyerini yönlendirmesi ve yazım faaliyetlerinin planlanması için profesyonel destek sunar. Yayıncılar, film ve dizi yapımcıları ve diğer üçüncü taraflar nezdinde temsilci kimliği ile iletişim ve pazarlık süreçlerini yönetir. Sahip olduğu tecrübe ve yetenek ölçüsünde yazarın yazma faaliyetlerinin yürütülmesini kolaylaştırmak için rehberlik ve danışmanlık yapar. Yazar menajeri, yazarın kariyer hedefine uygun olarak yazdığı ve yazacağı eserler için planlama yapar ve yazar ile fikir alışverişinde bulunur. Yayıncılar, yapımcılar ve gerekli durumlarda diğer taraflar ile pazarlık aşamalarını yürüten menajer, sözleşme işlemleri, pazarlama, tanıtım ve satış faaliyetlerinin de sorumluluğunu taşır. Yazar menajeri, gerekirse uzman kişiler ile iş birliği yaparak finansal ve hukuki işlemleri takip eder. Yazarın kariyeri boyunca yanında olan yazar menajeri, yazma faaliyeti ve eserleriyle ilgili yazarın ihtiyaç duyduğu tüm ilişkilerin yürütülmesinde etkili rol oynar. Bu sayede yazar, yazmaya ve eserine odaklanır, kariyer çizgisini istediği noktaya taşır. Bu çizgiyi yakalamak adına yazarın ihtiyaçlarını doğru belirlemesi ve buna uygun yetkinlikler taşıyan, tecrübeli bir menajer ile anlaşması gerekir.
Unutulmaz bir yetenek Ümit Yılbar
1988 yılında Pentagram Grubu’na katıldı. Kıvırcık uzun saçları, küpesi ve simsiyah kıyafet tercihi yer yer başına talihsiz olaylar getirmişti. Öyleydi ya siyah giyen satanist, küpe takan başka bir şey, her şeye bir yaftası vardı ağzı olunca konuşmayı kendine hak görenlerde. Ümit Yılbar 1993 yılında siyahları çıkarıp yeşilleri giydi. Yedek
• Kullanılmayan para değer kaybeder. • Kullanılmayan yetenek azalır. • Kullanılmayan potansiyel çürür. • Kullanılmayan makineler parçalanır. • Kullanılmayan zaman ölür. • Kullanılmayan bilgi bir yük haline gelir. • Kullanılmayan şey kötüye kullanılır. • Hayatın trajedisi nihai ölüm değil, siz hala hayattayken içinizde ölen kaynaklardır. Kullan yoksa kaybedersin.
Türkiye'nin eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Türkiye'ye bakacak olursak eğitim sistemi diye bir şey yok ortada . Öğrencilerin geneli kendileriyle bağdaşmayan bölümlerde. Aileler zoruyla yönlendirilmekte. Neredeyse %99 kesim en kısa yoldan nasıl para kazanırım derdinde(eğitim sistemi bunu gerektirdiği için). En sonunda ateistler din kültürü öğretmeni oluyor, polisler hırsızlardan oluşuyor, iğneden kandan korkan doktor oluyor... Ezberlemeye dayalı bir sistem , Şunu da belirtmek gerek ki bütün öğrencileri tek bir sınava tabi tutmaları başlı başına yanlış. şöyle ki kendimden örnek verecek olursam;sağlık lisesi çıkışlı biriyim, ve lisede gördüğüm dersler sadece sağlık alanına yönelikti. Ne doğru düzgün bir matematik ne fizik ne kimya ne biyoloji verilmedi. Temeli bırakın sadece isim olarak var sözde. şimdi kalkıp bu öğrencileri diğer anadolu liseleriyle aynı sınava tabi tutmak ne kadar doğru bir zihniyet acaba ?🤔 Eğitim sadece tek bir kalıba sığdırılmamalı ,sığdırılamaz da zaten. Genel olarak burdaki döngü şu: Ortada iyi bir sistem yok ,Aileler öğrenciyi sorumlu tutar ,öğrenciler de öğretmeni tutar , öğretmenler ;"müfredat bu ne yapayım", der. Ülke olarak eleştirmekte çok iyiyiz lakin çözüm için kimse ses çıkarmıyor. Ancak eleştirmesine eleştiririz de hiçkimse gelip de soruyor mu ki "daha iyi nasıl olabilir", diye . lQ seviyesi o kadar yüksek insan var ülkede illa güzel çareler bulunur. Zaten lQseviyesi yüksek insanlar bundan dolayı ülkelerini bırakıp ABD gibi dış ülkere gidiyor . Benim asıl düşüncem ise ;"Her birey kendini yetiştirmeye adasa ,kendisini yetenek ve becerileri doğrultusunda eğitse zaten eğitim sistemine gerek kalmayacaktır. "
Reklam
"Zordur kadın olmak. Her an kırılıverecekmiş gibi yaşamak!.. Herkesin yerine her şeyi düşünüyor olmak ama herkesçe çok da umursanmamak... Bir türlü alışılamamak, hep bir şeyler istemekle suçlanmak! onca kalabalığa rağmen yalnız olmak ve sadece içindeki çocuk tarafından sarılmak. Anne olmak, eş olmak, her şey olmak, bir varlığıyla bin parçaya ayrılmak... Bütün bunların yanında içindeki çocuğun elinden tutup “onu” da yaşatmak... Zordur kadın olmak. Hep bir şeyleri, birilerini toplamak zorunda kalmak... Güçsüzlükle suçlanmak ama her zorlukta sığınılan liman olarak var olmak... ... ve bu tezat duygular arasında yinede ayakta kalarak yaşamak! Zordur kadın olmak. Her gün bir şekilde kırılmak buna rağmen tüm parçalarını bir arada tutmak.. Kalbi kırılır, umudu kırılır... Hayat yada biri kırmazsa tırnağı kırılır, saçı kırılır ama kırılır!.. Allah vergisi bir yetenek olmalı çünkü bu kadar çok kırılırken hep ayakta hep tek parçadır! Çok şeyler saklar içinde ve bilir, belki de anlatamayacaktır kimselere. Onca kalabalığa rağmen bu yüzden yalnızdır, bütün kadınlar belki de!"
Bazıları sıfırdan başlıyor..
* miras yok * bağlantı yok * Destek yok * Tanıdık yok * Torpil yok Sadece kan, ter, yetenek ve azim var.. Kimler böyle?? Mesela ben😅
"Kalabalığa karışmak hiçbir yetenek gerektirmez. Ama yalnız ve dik durmak gerçekten çok şey gerektirir."
Charles Bukowski
Charles Bukowski
Gerçek sevginin tarifi.
Erich Fromm ‘un Sevgi Üzerine Yaptığı 11 Tespit ile "sevginin" ne olduğu ve ne olmadığı hususunda bizleri aydınlatıyor. İnsanın içinde geçen her "isteğin" adını sevgi koyması kadar "ucuz" bir tanım olamaz. Karşınızdaki insana karşı bir duygu barındırıyor olduğunuzda "ben onu seviyorum" triplerine girmeyin.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.