ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
“Yeter bildiklerimiz be Ethem” dedi. “Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim…”
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
“Yeter bildiklerimiz be Ethem” dedi. “Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim…”
Sayfa 200 - Doğan Yayınları YayıncılıkKitabı okudu
dur be ruhum..
Beni azdırdığın yeter Yanağına yastık yaptın, Üstüne döşek serdin Hep papatyalardan... Altına yatıp ölesim geliyor Yine de bahar diyorum Bahar bahar bahar
Güler Yücel
“Yeter bildiklerimiz be ethem” dedi.” çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim... “
Sayfa 200Kitabı okudu
-Nurten dedim, sana bir şey daha söyleyeceğim +... Yeter bildiklerimiz be Ethem dedi. Çok bilmek de iyi değil, söyleme bilmeyeyim...
Reklam
Yoldaş
"Ya burada oturup kitap okumaktan başka yapacak hiçbir şeyin olmasaydı. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama hepsi o kadar. Sonra odana tıkıl, oku babam oku. Kitaplar neye yarar ki. İnsana insan gerek, bir can yoldaşı gerek." Sesi ağlamaklı çıkıyordu artık. " İnsan yalnızlıktan kafayı yer. Kim olduğu fark etmez, yeter ki biri olsun," diye haykırdı. "İnsan yalnızlıktan hasta olur be."
Sayfa 84 - CrooksKitabı okudu
"Anne babasına, “Yeter be! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken beni yeniden dirilip çıkmakla mı tehdit ediyorsunuz?” diyen kimseye anne babası, Allah’tan yardım dileyerek, “Yazıklar olsun sana! İnadı bırak da imana gel. Kuşkusuz Allah’ın vaadi gerçektir” demekteler. O ise, “Bu eskilerin masallarından başka bir şey değil” cevabını vermektedir." Ahkâf/17 (Anne babaların çocuk eğitimi, çocuğun kimlik ve kişilik kazanması konusunda önemli rolleri ve etkileri vardır. İstisnaları bulunmakla beraber ebeveynler, çocuklarının da kendileri gibi inanmalarını ister, bunun için çaba gösterirler. 17. âyet bu genel çerçeve içinde inanan ebeveyn ile inkâr eden bir evlât arasındaki tartışmayı tasvir ediyor.)
Sayfa 538Kitabı okudu
Bazen gezgin bir avare olsa diyorum. Hiç çalışmadan geçinip gidiyorlar. Oh be! Elimde bir bardak biram olsun yeter.
"Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi. "Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim..."
Reklam
Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız. Onlar da olmasın, ne kaldıysa içimizde söylemediğimiz her şeyi söyleyelim istedim. Yoldaydık. Nereye gittiğimizi bilmeden, öyle arabayla geziyorduk. Samime Sanay'ı açmıştım. Söyleme Bilmesinler'!... Yüzümüzde bir tebessümle, seveme-diğimiz dünyayı severek izliyorduk bir yandan. "Nurten" dedim. "Sana bir şey daha söyleyeceğim." Elimi sıktı Nurten. Sanki bütün gücüyle sıktı. Başparmağıyla okşayarak sıktı. Bir annenin çocuğunu susturuşu gibi tuttu elimi. Şarkı devam ediyordu. "Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi. "Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim..."
“En baştan söyleyeyim, unutun Cevriye’yi. Yeni adımla sesleneceksiniz. Ama işte çok düşündüm, bulamadım. Beraber seçelim diye getirdim kitabı. Ne zormuş kız insanın kendine isim bulması. Birgül dedim ben ama nasıl olur bilmem?” diye mahcup bir edayla isim önerisinde bulunan teyzemin üstüne atladı annem. “Sen gülsün de biz diken mi Cevriye? Birgül öyle tek bir tanecik gül olursa olur. Senden önce biz varız” diye hırladı kardeşine. Ölüyordu annem fesatlıktan. Hadi gel beraber değiştirelim adlarımızı abla dese, anında atlayacak, birimiz Birgül, birimiz Nurgül olalım deyiverecekti ama teyzem bu konuda pek davetkâr değildi. “Zeyneplerin hepsi mutlu oluyor, fark ettiniz mi? Zeynep mi olsam acaba?” diye ikinci bir öneriyi bıraktı masaya teyzem. Bu sefer yengem karşı çıktı. “Hepsi değil be abla, benim bir arkadaşım vardı rahmetli, senelerce hastalık çekti” diye çizdi Zeynep’in üstünü. “Figen nasıl?” diye sordum teyzeme. Figen diye öğretmenim vardı benim, çok severdim. Teyzem sözlükten baktı. “Dalga mı geçiyorsun sen benimle Hande, Figen de ağlayan demekmiş. Ben ne diyorum sen ne diyorsun? Seninkine baktım, gülen demek. Kişneyip duruyorsun bütün gün, ondan demek ki” dedi teyzem. Ortamın gerginliğinden ben de aldım nasibimi. O da Hande koyacakmış kendi adını ama bir aileye bir Hande yeter diye koymamış.
" Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi. "Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim..."
Söyleme Bilmesinler
"Nurten" dedim."Sana bir şey daha söyleyeceğim." "Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi."Çok bilmek de iyi değil.Soyleme bilmeyeyim..."
Sayfa 200 - Doğan kitapKitabı okudu
1.322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.