Sesini kaybeden musikisini, ahengini, kaybeden şehir onu yeniden bulacak. Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır.
Dergah yayınlarıKitabı okudu
Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin; düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur, kim bilir kaç nesil alır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır.
Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır.
Daralan içim genişledi. Bu beldeyi evliyaların koruyup kolladığına bir kez daha inandım. Onların yüzü suyu hürmetine, kurudu denilen gövdeden her devirde yeşil bir dal fışkırıyor; ve Türk İstanbul düştüğü yerden bir daha kalkıyor. Tanpınar Divan şiirinden hareketle söyler bu sözü. "Şiirimiz düştüğü yerden kalkacak" der. Yani "ses"ten. Sesini kaybeden, musikisini, âhengini kaybeden şehir onu yeniden bulacak. Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır.
Sayfa 123
"Şiirimiz düştüğü yerden kalkacak" der. Yani 'ses'ten. Sesini kaybeden, musikisini, ahengini kaybeden şehir onu yeniden bulacak. Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır.
Reklam
167 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.