İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ
Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem
mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış
ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
Tâbiîn âlimi Katâde’den gelen rivâyete göre câhiliyye devrindeki Arap kabîlelerinin kız çocuklarını diri diri gömüp öldürmelerinin sebebi;
“Kız çocuklarının sağ bırakılıp büyüdükleri takdirde, esir edilip ırz ve nâmuslarının ayaklar altına alınması ve fakirlik korkusu” idi.
Bu duruma düşmemek için, kız çocuklarını daha küçükken öldürüp
UYARI!!(Tat kaçırıcı detaylar vermiş olabilirim)
Bu kitapla ilgili, bir talihsizlik demiştim, kurgu olduğunu sonradan öğrenişime, fakat şimdi fikrim değişti. İnanılmaz bir kitap olmasına rağmen ben tüm kalbimle inanıyorum gerçek olduğuna... Üzerinde düşündüğüm fakat bir türlü anlamlandırıp söze dökemediğim tüm konular bir kitapta toplanmış
... ve Türk İstanbul düştüğü yerden bir daha kalkıyor.
Tanpınar Divan şiirinden hareketle söyler bu sözü.
"Şiirimiz düştüğü yerden kalkacak" der. Yani "ses"ten. Sesini kaybeden, musikisini, âhengini kaybeden şehir onu yeniden bulacak. Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı, etrafı yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur; kim bilir kaç nesil alır. Fikriyatımız da öyle. Yeter ki biz etrafımızda pervane kesilen ruhun fısıltısını duymak için kalbimizi açabilelim. Fetih bir defaya mahsus değil.
Fetih, açmak-açılmak demek.
Bu şehrin kapıları bize yeniden açılacak.