Nehir, tüm engelle­melere karşın akıp gidiyor. Belki sürekli değil geliş­me. Yukarı doğru yükselen grafik eğrisi, bir dizi iniş ve çıkışlardan geçer. Fakat, arkeoloji kadar, tarihin de araştırabileceği alanlarda, hiçbir iniş, bir önceki dönemin en aşağı düzeyine kadar düşmez. Her yeni do­ruk noktası ise, kendisinden önceki doruğu aşar.
Çünkü sık sık soruyor değil miyiz kendimize? Bu gör­düklerimiz, görmekte olduklarımız mı düş, yoksa geç­miş yıllarda yaşadıklarımız mı? Biri doğruysa öbürü nasıl doğru olabilir?
Reklam
Halkım ben, parmakla sayılmayan Sesimde pırıl pırıl bir güç var Karanlıkta boy atmaya Sessizliği aşmaya yarayan Ölü, yiğit, gölge vâ buz ne varsa...
Panlo neruda
Ölü,yiğit,gölge ve buz ne varsa Tohuma dururlar yeniden Ve halk,toprağa gömülü Tohuma durur bir yerde Buğday nasıl filizini sürer de Çıkarsa toprağın üstüne Güzelim kırmızı elleriyle Sessizliği burgu gibi deler de Biz halkız ,yeniden doğarız ölümlerde.
Sayfa 15 - YkyKitabı okudu
966 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.