Değersizlik, gördüğümüz gibi, insanın çabasının ve başarısının temelini oluşturur. Öte yandan aşağılık duygusu psişik açıdan yanlış uyum sorunlarımızın temelini oluşturur. Birey, kendi için doğru, kesin bir üstünlük hedefi keşfedemez ise, kendi açısından bir kaçış isteği kendisini, hayatın yararsız, kibirli tarafındaki, yanlış bir başarıyla tatmin etmeyi vaat eden bir hedeften başka bir şey olmayan bir üstünlük kompleksinde ifade eder.
çaresizliği reddetmekten vazgeçtiğimizde bu durumun bizi öldürmeyeceği gerçeğini öğrenme şansını bir türlü elde edemiyoruz. Zayıflık olarak kabul edilen kavramlar yüzünden bu tecrübeyi edinemiyoruz. Başarısızlık korkusu bizi gittikçe daha da büyüyen meydan okumalara itmekte veya sürekli bir yetersizlik ve aşağı olma duygusu aşılamaktadır. Sürekli bir ruhsal gerginlik ve öfke hissederiz. Bu bilinçdışı durum, kişiyi sürekli ona ait olmayan bir kimliği (özerk kimliğimiz) aramaya iterek sonsuz bir öfkenin kaynağını oluşturur.
"İstemek" , bu eğilimi hissetmek ve onun etkinliğine katılmak demektir. İradeye dayanan her hareket , bir yetersizlik duygusu ile başlamakta ve bu hissin giderilmesi tatmin, huzur ve bütünlük sağlayacak bir duruma doğru atılan adımlarla sağlanmaktadır.
Değersizlik duygusu bir anlamda eksiklik duygusudur, insanın başkalarını kendinden üstün görmesine neden olur, yakınları dışında. Onları da kendisinin uzantıları gibi algıladığından onlarda kendi gibi değersizdir.
Uzun süreli gözlemler bu çocukların, on sekiz ay civarlarında görülen, annelerine karşı gösterdikleri güvensiz bağlanma kalıplarının kaynağının daha derinlerde bulunduğunu, çocuğun doğduğu ilk aylardaki bakıcılık ilişkisine dayanan bir rahatsızlığın parçası olduğunu söylemektedir. Kalıpların kökeni, annelerin bağlanma duygusu ve çocuğun sıkıntılı anlarında etkin bir şekilde kucaklayıp yatıştırma konusundaki yetersizliği ve zorlanmasını da içeren karakteristik savunmacı tepkileridir.
Sayfa 39 - Annenin.... Normal Kendilik Gelişimindeki RolüKitabı okudu
Duygular yargılanamaz. Duygular olumlu ya da olumsuz olarak tanımlanmaz. Sağlıklı ya da sağlıksız olarak tanımlanır. Yerinde ve dozunda yaşanan her duygu sağlıklıdır, olması gerekendir. Acı çekmek, üzülmek, yas tutmak, öfkelenmek olumsuz değildir, tersine eğer yerinde ve dozunda yaşanıyorsa son derece sağlıklıdır.
İnsan ilişkilerini duygular