Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
510 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kitabı okurken haşhaşiler, hasan sabbah ve tarihsel dönemdeki olayları bilerek okumak kitabın sonunda beni "böyle bitemez" düşüncesine götürdü. Hülagü Han'dan ve Haşhaşilerin yıkılış sürecinden bahsedilmesi beklentim gerçek olmasa da kitabın edebi bir eser olduğunu ve gerçeklik üzerine kurulmuş kurgular içerdiğini unutmadan okunmalı. Çaresiz köle kadınlar, sorgulaması dahi yasaklanan fedailer, bağımlılık, kurgulanmış cennet, yasaklar, günahlar ve yalnızlığında kaybolarak içindeki boşluğu insanların inançlarında güç kurarak doldurmaya çalışan Hasan Sabbah... Bu kitap inancın etkili bir silah olabileceğini gösteriyor ve olaylar farklı olsa da inancın sömürülmesi günümüzün sahtekar şıhlarını, hocalarını ve inancın suistimal edilmeye açık olduğunu gözler önüne seriyor.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,4bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Üzerinde çokça konuşulacak  geçmiş hakkında siyasi,fikri,edebî ,insani kısacası her yönüyle tetkikte  bulunulabilecek bir kitap. Mor salkımlı Ev'deki o kız çocuğunun anne hasreti ve gitgeller içinde sürdürdüğü çocukluğu,vicdani duyguları ile manevî hissiyatlarını dizayn ederken ki ruh halini anlatışı: beşeri ve manevi yansimaların insanın iç
Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı EvHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20183,529 okunma
Reklam
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Emile Zola'nın yirmi üç yılda yazdığı yirmi kitaplık Rougon- Macquart serisinin 19 no'lu kitabı. Kitabın orjinal adı , ''La Debacle ''. Kitap aynı zamanda bana göre, dünya edebiyatında yer etmiş en önemli ve en iyi savaş karşıtı romanlardan biri. Zola, serinin bu kitabında bizi 1870-1871 Fransa-Prusya savaşına götürüyor. Hem savaşı ve hem de savaş sırasında kurulan Paris Komünü'nü çok ayrıntılı bir şekilde ve tüm yönleriyle anlatıyor. Bütün bunları da Jean Macquart ve etrafındaki bir grup insan üzerinden kurgulayarak bize aktarıyor. Ve o dönemi direk yaşayan biri olarak da bunu müthiş bir gerçeklik içinde başarıyor. Bu kitapta, serinin 15 no'lu kitabı olan Toprak ( La Terre ) ' ta Fransa-Prusya savaşına katılmak üzere askere giderken bıraktığımız Jean Macquart'ın savaş sırasındaki yaşadıklarına odaklanıyoruz. Savaş öncesi, savaş sırası ve savaş sonrasındaki gerek askeri kısımda ve gerekse sivil halkla ilgili tüm bilgiler, siyasi gelişmeler, savaş taktikleri, yaşanan vahşetler, olaylar, dramlar çok ayrıntılı bir şekilde bazen savaşan bir birey, bazen halktan birisi ve bazen de profesyonel bir gözlemci gözüyle aktarılıyor. Zola adeta, ''ben savaş romanı yazarsam onu da bu derece kusursuz, bu derece muhteşem yazarım'' dercesine bize bu eseri sunuyor. Ayrıca da, serinin olmazsa olmazlarından olan dramların maalesef en ağırlarıni bize gösteriyor. 19. yüzyılda yazılmış ve bir 19. yüzyıl savaşını anlatan, olağanüstü yapıdaki savaş karşıtı bu eseri ben, büyük beğeniyle ve büyük keyif alarak okudum, okunmasını da tavsiye ederim.
Yıkılış
YıkılışEmile Zola · Yordam Edebiyat · 201850 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yıkılış Ve Gerçeklik
Savaş, insanlığın kaçıncı yıktığı olduğundan bihaber belki onuncu, belki yüzüncü defa havaya sıktığı mermiyi tüfeğe, oradan verilen komuta aktarırken orada, gizliden saklanmış iki asker, evvelde öğrenci bu iki asker rütbeliler, ateş etmelerinin sonucunu izliyor. Tanımadıkları ve asla tanıyamayacakları binlerce şansı karalıyor, kafa taslarıyla
Ama Fareler Uyurlar Geceleyin
Ama Fareler Uyurlar GeceleyinWolfgang Borchert · Yapı Kredi Yayınları · 2022503 okunma
Kopernik
Bilindiği üzere, Copernicus'e kadarki Batı düşüncesinde dünya merkezli bir evren tasavvuru hüküm sürmekteydi; bu tasavvurda, Aristo'nun ay altı âlem-ay üstü âlem dünya ayırımına bağlı olarak, teleolojik bir mahiyete sahip olan evren, mükemmelliğin yukarıdan aşağıya doğru hiyerarşik bir biçimde belirlendiği bir görünüm arzetmekteydi. Buna karşın Copernicus, dünya merkezli evren anlayışının yerine, güneş merkezli evren anlayışını ikame etmiş ve klasik kozmoloji anlayışının yıkılmasını sağlamıştır. Aynı şekilde metafizik gerçeklik yerine fiziksel gerçekliği koyan Copernicus, yeryüzü ile gökyüzünün tamamına aynı dairesel hareketi yüklemek suretiyle, yerin fiziksel yapısı ile gök cisimlerinin yapısını özdeşleştirmiş ve hiyerarşik varlık telakkisinin yıkılış sürecini başlatmıştır. Bu noktada asıl önemli olan husus, Aristo'nun hiyerarşik bir karakter arzeden "kozmos"unun yerine, Copernicus'in "evrenin birleştirilmesi" anlamında, aynı yasalarla yönetilen evren anlayışının ikame edilmesidir.