Hazreti Bilal'in bütün bu dayanılmaz eziyetlere, bu çekilmez işkenceye karşı tek dayanak noktası, o haşmetli ve azametli imanıydı. İman, evet, kâinatı kabza-i tasarrufunda tutan Cenab-ı Hakk'a iman, O'nun sonsuz kudretine itimat, insan için sarsılmaz, yıkılmaz bir istinad noktasıdır. O, bu kahramanca tavrıyla adeta "İman hem nurdur, hem kuvvettir. Hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir" hakikatini bütün dünyaya ilan ediyordu.