Razı değilim Allahım! Yok olmaya, kalmamaya, gelmemiş
olmaya, mevcut olmamaya razı değilim. (Sükût, müzik.) Bu dünyada
bırakamayacağım hiçbir şey yok. Ne deniz, ne ağaç, ne şehir, ne ev, ne kadın,
ne de ben. (Eliyle göğsüne çarpar.) Bu kalıbım, bu zarfım, bu
kafesimle ben. Onların hepsini bırakabilirim. Fakat şuurumu, bilmek, duymak,
var olmak şuurumu bırakamam. Razıyım bir toz parçası olayım. İnsanlar üzerime basarak geçsin. Canım acısın,
duyayım. Canımın acıdığını duyayım. Razıyım bir kertenkele olayım. Kızgın yaz günlerinde bir bahçe duvarına tırmanayım. Tırnaklarımı tuğlalara
geçireyim. Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim. Fakat güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım. Tuğlaların incecik zerrelerini sayayım. Kovuklardaki böceklerin, bir boru içinden bakar
gibi bana baktıklarını göreyim ve düşüneyim. Razıyım bir nokta
olayım. Fakat o noktaya bütün kâinat, bütün mevcudiyle dolsun. Ben yok olamam. Ağlarım, tepinirim, çatlarım, çıldırırım, ölürüm, fakat yok olamam.
(Sükût, müzik.) Her şey benim olsun, vereyim, gökler, yıldızlar, gökteki
samanyolu, ay, dünya vereyim. Fakat aklım bana kalsın! (Acı acı ulur) Aklım
bana kalsın! Aklım!