Geceye hala alışamamıştım. Aslında sandığım kadar karanlık olmuyordu. Ay ışığı , yıldızların ışığı, gece parıltısı, sokak lambaları ve gezegenlerarası tozun geri saçtığı güneş ışığı vardı, ama insanlar bunalara rağmen hayatlarının yarısını koyu gölgeler içinde geçiriyordu
...kahramanların ünü, yıldızların kendi parıltısı sönmeden önce söndürülemeyecektir.
Sayfa 18 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ay ışığı, yıldızların ışığı, gece parıltısı, sokak lambaları ve gezegenlerarası tozun geri saçtığı güneş ışığı vardı, ama insanlar bunlara rağmen hayatlarının yarısını koyu gölgeler içinde geçiriyordu.
Sayfa 125 - DomingoKitabı okudu
"Gece, karanlık ve ıssız... Gece, gizlemek ve gizlenmek için ne büyük fırsat... Gece, öfkenin ve siyahın sembolü... Gece, hayallerin ve yıldızların parıltısı..."
Sayfa 163Kitabı okudu
Su bendinde kırık bir şişe ağzının parlaması ve değirmentaşının gölgesi, mehtaplı bir gecenin tasviri için ona yetiyor. Bana ise titrek ışıklar, yıldızların yumuşak parıltısı, bir piyanonun uzaklardan gelen ve güzel kokularla dolu dingin avada yitip giden ezgileri gerekli...
Ay ışığı, yıldızların ışığı, gece parıltısı, sokak lambaları ve gezegenlerarası tozun geri saçtığı güneş ışığı vardı, ama insanlar bunlara rağmen hayatlarının yarısını koyu gölgeler içinde geçiriyordu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Ya geceleri? Ayın ve yıldızların ışığı yeter miydi kırık kalplerin acısını örtmeye. Geceleri dürüsttü işte. Şarkılar gibi duyguları yansıtmaktan çekinmiyordu ölümcül bir zehirdi âdeta.
Yazmak şansı aramaktır. Şans evrenin en küçük parçacıklarına can verir. Yıldızların parıltısı onun gücüdür; kır çiçeği onun büyüsüdür.
Ya geceleri? Ayın ve yıldızların ışığı yeter miydi kırık kalplerin acısını örtmeye? Geceleri dürüsttü işte. Şarkılar gibi duyguları yansıtmaktan çekinmiyordu. Ölümcül bir zehirdi adeta.
Sayfa 386Kitabı okudu
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
Reklam
Bana ise titrek ışıklar yıldızların yumuşak parıltısı bir piyonunun uzaklardan gelen ve güzel kokularla dolu dingin havada itip giden ezgileri gerekli ne işkence!
Sen güzel ve solgunsun Arp telinde çalınan Eski bir opera ezgisi gibi; Ya da benzersin güneş taşan On sekizinci yüzyıl boudoirin ipeklerine. Gözlerinde için için yanar Son anlarını yaşayan düşmüş güller Ve ruhunun güzel kokusu, Belırsizdir ve üzerine yayılır, Kapalı baharat kavanozlarının keskin kokusuyla birlikte Senin ara tonların bana zevk verir Ve deliririm sürekli bakarak Senin uyumlu renklerine. Benim gücüm, ayaklarına saçtığım Yeni basılmış penidir. Onu tozdan topla, Belki de parıltısı seni eğlendirebilir.
° Slobodka’da ölüm sessizliği vardı, çıt çıkmıyor, yıldızların parıltısı sönüyordu. °
İş bankasıKitabı okudu
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.