İcap ettiği zaman yüzünüze karşı en hayasızca yalanları söylemekten, en namussuzca hareketleri yapmaktan çekinmeyen bu adamlar, on dakika sonra size akılların almadığı bir küstahlık ve pişkinlikle namustan, faziletten bahsederlerdi.
"Kadına Şiddete Hayır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" Okuma Etkinliği
Alıntı ve incelemeler:
#81006685
İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545
Şimdiye kadar yapılan tüm etkinlikleri bir kenara bırakın. Ve şimdiye kadar okuduğunuz tüm kitapları da bir kenara bırakın.
Ne kadar sık ve uzun düşündüysem, şu iki şey hep yeni ve artan bir hayranlık ve huşuyla doldurdu ruhumu: üstümdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası. Yukarıda ve içimde bir Tanrı olduğunun kanıtı bunlar.
"Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse"... "bizi durdurmasına izin vermemeliyiz."
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 14. BasımKitabı okudu
Kitabı okuduktan sonra Peyami Safa adına derin bir üzüntü duydum.
Çünkü psikolojik tahlil dediğimiz şey bundan daha iyi yapılabilir mi bilmiyorum.
Çünkü hemen hemen her cümle için “bu cümle böyle de söylenebiliyor muymuş vay be!” dedirten bir kitap okudum.
Çünkü şimdiye kadar en çok alıntı yaptığım kitap bu kitaptı sanırım hatta bir ara tüm
Masallarla kadının zengin ve çok eski çağlara dayanan tarihinin en eski çağlardaki içsel/duygusal dayanaklarına ve deneyimsel kökenlerine bir yolculuk sayılabilecek bir kitaptan söz etmek istiyorum ama bu şahane esere geçmeden önce yazarı ile ilgili bir-iki bir şeyler öğrenelim;
“Bana belirgin bir arzu verin ve dünyayı alt üst edeyim. Her sabah bana diriliş komedisini ve her akşam mezara giriş komedisini oynatan, ikisi arasında da cansıkıntısı kefeninin azabından başka hiçbir şey yaşatmayan o fiiliyat utancından kurtarın beni…”
".. Yokluğu hissetmek kolay da anlatması zor. Bir vardı, bir yok oldu işte, gerisi boş laf."
Ömür İklim Demir ve Muhtelif Evhamlar Kitabı
Bir öykü kitabı diye başlıyorsunuz.
Ne kadar zor olabilir okuyabilmek.
Benim için zor bir okuma oldu. 10 hikaye var kitapta..
Hikayelerdeki kahramanlarının her biri hayattan azar işitmiş.
Kimi
"Artık her şey yepyeni bir yolda yürüyecek. Hayata izin vermemek, geçmişe izin vermemek saçmalık demek. Daha iyi çok daha iyi yaşamak için dövüşmek gerek."
Onları yaratan tanrı bir tür şaka yapmak istemiş olmalıydı herhalde. Okulları vardı ama eğitimleri yoktu. Siyasetçileri vardı ama siyasetleri yoktu. İnsanlar vardı ama insanlık yoktu. Yüzleri vardı ama utanmaları yoktu. Bu çok abartılı bir şaka gibiydi gerçekten.
Sayfa 161 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Çeviren: Giray Fidan, Tang GuozhongKitabı okudu
“Zaten, kendimde ne bulabilirim? Ne anlatabilirim? Duygularımın korkunç derecede yoğun olduğunu, duygularımın sapına kadar bilincinde olduğumu… Kendimi mahvetmek için kullandığım keskin zekâmı ve beni oyalamaya doymayan düş gücümü…”