Parasızdık.Paraya para demiyorduk.
Para kendini birşey zannediyordu ama biz ona ismiyle hitap ediyorduk.
Kimde varsa ondan harcıyorduk.
Sevda girişimlerimizden para üstü almıyorduk :))
Sayfa 27 - Sel Yayıncılık-2003
Yasak bana gözlerini anlamak
Ellerin,
Bana yasak...
Ah! Olaydım
Gözünde yaş
Fikrinde telaş
Düşüncende suçun
Beraatin olaydım...
Fakat yasak
Yasak bana gözlerini anlamak
Ellerin bana yasak...
Ah! Olaydım
Yüzünde sürgün
Yatağında mülteci
Vatanın,
Anayurdun olaydım...
Sayfa 73 - *Sel YayıncılıkKitabı okudu
Yürüdüğü zaman sevdasızlığımızın üstüne.
Unuttuk!
Kuşku,sorumluluk,tedirginlik ve hesapçılıktan oluşan yeni bir arkadaş grubu...
Ve bir durumu önceden bilmenin paslı rehaveti...
Şimdi elimizde kalanlar bunlar.
Sonunu bildiğimiz sevişmelere başlamıyoruz artık.
Koku bizi uzaklaştırıyor.
Kokularımız birbirine düşman.
Hijyene önem veriyoruz ve çarşaflarımız sakız gibi.
O güzelim lekeler yüreklerimizde kaldı.
Sayfa 28 - Sel Yayıncılık-2003
Yalan söyleyebilen tek canlı türü insandır.
Zaten bu sayede canlı kalabilmektedir.
"T.S.Anghut"
Sayfa 29 - Sel Yayıncılık-2003
Kalbe dokunuş öyle olsa gerek.
Gürültü bize anlaşılmaz,tuhaf bir güven duygusu veriyor...
En çok sessizlikten korkuyoruz...
Bir insanla yan yana ve uzun uzun susabilmemiz için
dost olma şartı arıyoruz.
Yoksa rahatsızlık veriyor bize bütün susuşmalarımız.
Sayfa 29 - Sel Yayıncılık-2003
Ağaç yaşken eğiliyordu ve babalarımız bizi yaş odunla dövüyordu.
İşte bu yüzden kendimizi dolandırmayı meslek edindik :))
Sayfa 30 - Sel Yayıncılık-2003