111 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Çirkin Kral Yılmaz Güney, gerçek adıyla da Yılmaz Pütün. Kimine göre büyük bir sinema adamı, kimine göre iyi bir gözlemci, kimine göre komünist, kimine göre gerçek bir devrimci, kimine göre katil, kimine göre hapishane kaçkını, kimine göre vatan haini, kimine göre de büyük bir edebiyatçı iyi bir yazar. Benim için artık şu bir gerçektir ki, Yılmaz
Hücrem
HücremYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2017454 okunma
Esaret bağlarında gül olmaktansa, özgürlük dağlarında diken olurum... Yılmaz Güney (Pütün)
Sayfa 60 - AlfaKitabı okudu
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
“Nevşehir Cezaevi’nde, siyasiler koğuşunun en dip köşesinde, rutubetli bir duvara komşu bir ranzada, geceli gündüzlü on altı aylık bir çalışmanın ürünüdür. Ranzamdan hiç indirmediğim küçük bir masam vardı. Yatma zamanı gelince, ayak ucuma çeker, ayaklarımı altına sokar, uyurdum. Çoğunlukla, anlattığım insanları görürdüm düşlerimde, onlarla yaşardım.” Yılmaz Güney (Pütün) tam da bu şekilde özetliyor eserini. 1972 Orhan Kemal Roman Ödülü’ne layık görülmüş olan bu harikulade kitap; hayatın gerçeklerini, gerçeklerin geniz yakan ve yutkunma gereği hissettiren o acılığını, varlık ve yokluk arasındaki o uçurumu uzun uzadıya, üstelik insanın yüzüne bir tokat gibi çarparak anlatıyor! Kitabın son sayfasına geldiğinde insan kendinden utanmaya başlıyor. İstek ve arzularının ne kadar boş, ne kadar kendini bilmez ve ne denli doyumsuz olduğunu fark ederek bunca zaman aklından geçirdikleri için isyan ediyor. Arkadaşlığın, dostluğun, sevginin, tutkunun ve bu bağlamda insan karakterinde varolan hırsın ne denli güçlü duygular olduğunu anlatıyor bu kitap. Gerçeklerle yüzleşirken adeta dayak yemiş gibi olacaksınız, yumruklarınızı ve dişlerinizi sıkın. Zira siz evinizde uzanıp yahut kahvenizi alıp otururken okuyacak olduğunuz böylesi bir eser, size bu devasa dünyadaki benliğinizi ve o devasa büyüklükteki egonuzu sorgulatacak..
Boynu Bükük Öldüler
Boynu Bükük ÖldülerYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 20171,022 okunma
¶¶ "Sevdiğim şairleri değişik nedenlerle severim. Şiirimle doğruya bir ilişkisi yoktur bunun. Benim için, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday her zaman 'var' olmuşlardır. Dikkatle severim onları. Hilmi Yavuz'un yazdıklarını merak ederim, şiir alfabelerimiz değişik olsa da. Rimbaud ve Lautréamont sürekli çıtadırlar önümde, kıskanırım onları. Maldoror'un Şarkıları (Lautréamont) 1989'dan bu yana Türkçe'de var; ama hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Ritsos'a gelince: Kendimi keşfederken kılavuzum oldu, 'lalam' oldu. Hayatımda tanıdığım en kusursuz insandır, en yüce gönüllü insandır, bana 'çalışma' denilen şeyi öğreten insandır. Aynı duygusal yakınlığı bir Nihat Ziyalan'a, bir de Yılmaz Pütün'e (Güney) karşı duymuşumdur. Ayrıca Adonis'i, Abdellatif Laâbi'yi, Alan Bosquet'yi anabilirim. Bunlar benim 'şiir' konuştuğum, yanlarında özgürlüğümü eksiksiz duyumsadığım arkadaşlarım." ¶¶
Sayfa 37 - Dünya Kitapları, Yayın Yönetmeni Feridun Andaç, Birinci Basım Nisan 2005Kitabı okudu
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığın hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için... Yılmaz Pütün / Güney
Sayfa 60 - AlfaKitabı okudu
Elif Güney Pütün ( Yılmaz Güney’in Kızı)
Babam hep hayatını yazmıştır aslında, ya da yazdığı hayatı yaşamıştır.
Reklam
Çirkin Kral
YILMAZ GÜNEY (1937-1984) Asıl adı Yılmaz Pütün'dür. 1937'de Adana'ya doğan Yılmaz Pütün (Güney), Çocukluk yıllarında bisikletiyle sinemalarda sinemaya 16 milimetrelik film bobinleri taşıyarak sinemaya ilk adımını atar. Sinemaya daha yakın olabilmek için, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bırakır, ve İstanbul Üniversitesi İktisat
284 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yılmaz Pütün diye nüfusta geçen ama Yılmaz Güney olarak bilinen ama Çirkin Kral diye tanıdığımız hayatındaki asi kişiliği ve siyasi görüşleriyle çalkantılı dönemlerinde hep yanında olan Sevgili ismini verdiği Fatoş Güney'le olan aşkını anlatan bir kitap.Ben burada Fatoş Güney'in fedakar sevecen sabırlı davranışlarına bayıldım.Bence Çirkin Kralın çektiği sıkıntılar içinde en büyük şansı sevgili dediği Fatoşu'dur.O da Frida Kahlo gibi erken yaşta 47 sinde öldü:
Sevgili
Sevgiliİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017958 okunma
Yılmaz Pütün İstanbul'a gelince beni buldu. Pek tanıdığı yoktu. Uzun süre benimle kaldı. Yemeklerimizi, çoraplarımızı paylaştık. Öykü yazıyordu. Arkadaşlarımla tanıştırdım onu. Günün birinde, "Ben oyuncu oluyorum; bir filmde oynayacağım" dedi. "Ulan, senden oyuncu mu olur!" diye güldük. Sadece oyuncu değil, gerçek bir sinemacı oldu. Yılmaz Güney oldu.
Ülkü Tamer
Ülkü Tamer
Şiir
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlügü yaşadınmı Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektinmi Alçağın adisine ispiyoncusuna kurşun yağdırdınmı Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam Sen zevkini sefanı sürerken ben hayat okulunu okuyordum Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerlen dans ederken Ben hergün azraillen dans ediyordum Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam Sen sıcak yatağında rahat uyurken Ben ise parçalanmış vucudumun acısıyla mahkeme duvarlarına Yaslanmış,gelmeyi bilmiyen karanlığı bekliyordum Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam İdam sehpasında bir mahkum yaşamayı ne kadar çok istiyorsa Bende seni o kadar çok seviyorum.. Aşıma katmadım haram,güzel çirkin aramam Yanlış yapanı tanımam... bu senin içinde geçerlidir gülüm Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam..! Yılmaz GÜNEY (Pütün)
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Yılmaz Güney “BABA”
Yılmaz Güney, Türkiye sinema oyuncusu, yönetmen, yazar.Gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Türk sinemasında çığır açan yapımlara imza atmıştır. Fakirliği temel konu olarak ele alan ve duygusal bir tarza sahip bir kitap. Almanya ya gidemeyen Cemal çoçukları,ana ve karısının geleceği için işlemediği bir suçu kabul ederek hapis yatar fakat yıllar sonra umduğu her şeyin tepetaklak olduğunu fark eden Baba yaptıkları ve başına gelenlere çözümün bireysel çabalarla olmayacağını anlatıyor bizlere Kitabı okuduktan sonra filmi izlemem gerektiğini düşünüyorum
Baba
BabaYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 202094 okunma
Bu sol eğilimli ve Kemalist tonlamalı derginin sürekli yayın kadrosunda Yavuz Abadan ve Doğan Avcıoğlu bulunmaktadır. Turgut Uyar, llhan Berk, Cemal Süreya, Orhan Duru, Ceyhun Atlıf Kansu, Fethi Naci, Muzaffer Erdost, Ülkü Tamer, Ece Ayhan, Güner Sümer, Korkut Boratav (A. Korkut/Mustafa Karakaş takma adlarıyla), Tevfik Çavdar, Vüs'at Bener, Yılmaz Pütün (Güney), Can Yücel, Tank Dursun, Bumin Gaffar (Fikret Hakan), Asım Bezirci (Halis Acar takma adıyla), Attila llhan ve Ahmet Oktay "Pazar Postası"nda çeşitli alanlarda yazılan çıkan yazarlar arasındadır.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
Yılmaz pütün güney
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakallarımız serseriye moda olmuş!
Yılmaz Güney
Yılmaz Pütün İstanbul'a gelince beni buldu. Pek tanıdığı yoktu, Uzun süre benimle kaldı. Yemeklerimizi, çoraplarımızı paylaştık. Öykü yazıyordu. Arkadaşlarımla tanıştırdım onu. Günün birinde, “Ben oyuncu oluyorum, bir filmde oynayacağım” dedi. “Ulan, senden oyuncu mu olur!” diye güldük. Sadece oyuncu değil, gerçek bir sinemacı oldu. Yılmaz Güney oldu.
Sayfa 46 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.