448 syf.
8/10 puan verdi
Mustafa Kemal'in sansürsüz el yazıları
Devamlı Atatürk hakkında yazılanları okuyup dururuz da, neden hiç kimse Atatürk'ün kendi kalemini/yazdıklarını okumaz??? Beni çok üzen ve şoke eden bir kitaptı. Atatürk'ün ateist olduğunu zaten biliyordum ancak onun bu kadar katı bir pozitivist/materyalist olduğuna kitaptaki kendisinin bazı orijinal el yazmalarıyla şahit oldum.
Din ve Allah
Din ve AllahDoğu Perinçek · Kaynak Yayınları · 201450 okunma
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK “Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan"
Cumhuriyet on yaşına geldi. Onuncu Yıl Marşı için yarışma açıldı. Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar'ın yazdığı sözler seçildi, Cemal Reşit Rey tarafından bestelenecekti. Mustafa Kemal güfteyi görmek istedi. Getirdiler. Çıktık açık alınla on yılda her savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan Bir baca yükseliyor, durmadan her yamaçtan Okudu. Son dizenin üstünü çizdi. “Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan" yazdı. Sonra da Behiç Erkin'e döndü... Çanakkale'den beri arkadaşıydı, İstiklal Madalyalı Milli Mücadele kahramanı, devlet demiryollarının kurucusu ve ilk genel müdürüydü. “Sizin bu on senedeki emeğiniz iyi ifade edilmiyordu, o nedenle o mısrayı değiştirdim" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin on yıllık mucizevi kalkınma hamlesine imzasını atan Mustafa Kemal... Zihinlere mıh gibi çakılan “demir ağ" rnetaforuyla, Onuncu Yıl Marşı'na da imzasını atmıştı.
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
İnsanın ruhunu daraltan kasvetli bir günün akşamıydı. Hava kararmıştı. Yağmur tükürür gibi çiseliyordu. 456 yıl sonra esir düşen İstanbul'un ıslak sokaklarında, fetih gururuyla devriye gezen işgal askerlerinin postal sesinden başka yankı yoktu. Şişli'deki 3 katlı pembe binanın perdeleri sıkı sıkıya kapalıydı. Gaz lambasının cılız ışığı, odayı hayal meyal aydınlatıyordu. 6 kişiydiler. üzerine harita yapılmış masanın etrafında ayaktaydılar. Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar. Hayat onları hep mecbur bırakmisti. Bıyıklari terlediğinden beri neredeyse bir gün olsun gün yüzü görmemişlerdi, çanakkale'den Trablus'a yemen'den sina'ya balkanlardan kafkaslara vuruşma dıkları coğrafya kalmamıştı. Ve neticede, işte bu daracık odaya sıkımışlardı. Uzun uzun anlattığı haritadan başını kaldırdı. Adeta nefes bile almayan arkadaşlarına baktı. Ulusun Kader alanıydı. Söylenecek ne varsa söylenmiştir söz bitmişti. O çelik mavisi gözlerinde belli belirsiz bir kader bulutu dolaştı. Vakit tamam dedi Umutsuz olmayacağız Uçurumun kenarındayiz Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar Son bir cüret belki kurtarabilir. Anadolu'ya geçiyoruz!
Mim Mim grubu...
Mustafa Kemal Topkapılı Mehmet'i çağırdı. "Sen kuracaksın" dedi. Mim Mim grubu kuruldu. Eski tulumbacıydı. Kabadayiydı. Gözükaraydı. Çanakkale'den beri Mustafa Kemal'in askeriydi. İstanbul'da sustalı, tabancalı 3.000 elemanı vardı. Sandalcı, hamal, esnaf... Sokakta müthiş bir istihbarat ağı kurdu. Yaprak kımıldasa haberi oluyordu. Gizli evleri, gizli depoları, gizli buluşma noktaları vardı. Anadolu'ya bilgi, insan, silah, cephane kaçırıyorlardı. Topkapılı Cambaz Mehmet, İngiliz işgal kuvvetleri komutanı general Harrington'ın makam otomobilini çaldı. Kendisi sürerek götürdü. Ankara'da Mustafa Kemal'e hediye etti.
Sayfa 192Kitabı okudu
Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar. Hayat onları hep mecbur bırakmıştı. Bıyıkları terlediğinden beri neredeyse bir gün olsun günyüzü görmemişlerdi, Çanakkale’ den Trablus’ a, Yemen’ den Sina’ ya, Balkanlardan Kafkaslar’ a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı.Ve neticede, işte bu daracık odaya sıkışmışlardı”
Cumhuriyet on yaşına geldi. Onuncu Yıl Marşı için yarışma açıldı. Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar'ın yazdığı sözler seçildi, Cemal Reşit Rey tarafından bestelenecekti. Mustafa Kemal güfteyi görmek istedi. Getirdiler. "Çıktık açık alınla on yılda her savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan Bir baca yükseliyor, durmadan her yamaçtan" Okudu. Son dizenin üstünü çizdi. "Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan" yazdı. Sonra da Behiç Erkin'e döndü... Çanakkale'den beri arkadaşıydı, İstiklal Madalyalı Milli Mücadele kahramanı, devlet demiryollarının kurucusu ve ilk genel müdürüydü. "Sizin bu on senedeki emeğiniz iyi ifade edilmiyordu, o nedenle o mısrayı değiştirdim" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 10 yıllık mucizevi kalkınma hamlesine imzasını atan Mustafa Kemal... Zihinlere mıh gibi çakılan "demir ağ" metaforuyla, Onuncu Yıl Marşı'na da imzasına atmıştı.
Sayfa 364Kitabı okudu
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.