Germinal
Farklı coğrafyalarda yaşanan, benzer çaresizliklere şahit olmak sarsıcıdır.
Bana gelirsek ben şehirleri sabah severim. Genç kız gibi uyanır şehir yeni güne, ışıl ışıl bir cilt, tebessümle bakar kendisiyle her temas edene. Gün yaşandıkça, on çocuklu bir anneye döner o şehir, gözlerinde umutsuzluk, yılmışlık, çaresizlikle.
Keyifli okumalar...
Belki işte..
Belki üstümüzden bir kuş geçer
Bir güzel küheylanla peşine düşer
İlerledikçe vazgeçer
Özü bulur
Kaf dağına varır
Ankayı görürüz
Belki işte
Sadece belki
İhtimal dahilinde
Hem ümit içinde
Hem hayal peşinde
Hem dinçlik kevvetinde
Hem yılmışlık halinde
"Bir yılmışlık var üzerinizde çok açık" dedi kendinden emin bir ifadeyle. "Bu kadar belli miydi bu hâlim?" diye düşündü. Yapmaktan belki başka zaman olsa bir an durmadan kaçacağı şeyleri zorla veyahut istemeye istemeye yapması içinde bir şeyleri kırmıştı. Evet hüzünlüydü. Belki kendi abartıyordu sadece onun üstesinden gelememesinden kaynaklanıyordu. Ama bu böyle değildi çevresindekiler de ondan halliceydi. Derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı. Bir bulut olmayı istemek çok mu acınasıydı? İçinde olduğu durumdan ne bir çıkış yolu görebiliyordu ne de içinde bir düzeltme isteği her şey bu kadardı. Yolun sonuna gelmişti belki de... Bu döngüye tekrar girmekten bir adım hatta belki birkaç adım geri duruyordu. Çünkü kendi de yorulmuştu anlatmaktan ve hiçbir çözüm bulunamaması bir yana tekrar ve tekrar anlatmaktan. Bunun yerine anlaşılmamayı tercih ederdi. "Bir şeyim yok. Sen nasıl göründüğüme bakma, iyiyim ben." dedi usulca.
Farkında mısınız bilmem ama ; herkeste bir vazgeçiş bir sıkkınlık, bir yılmışlık var. Kimsenin gülmeye tahamülü yok gibi. Anlayış ortadan kayboluyor sistemleşiyoruz...Korkunç!