*
Bugün 19 Mayıs 2019;
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’a çıkışının 100.Yılı!
Bugün Paşamın Doğum Günü... Kutlu Olsun!
*
100 Yıl geçmiş olmasına rağmen birileri tarihten ders almamış olacak ki Sayın ÖZAKMAN bizlere bir hatırlatma yapmış!!
Tarihten ders almazsanız;
Tarih size çok güzel dersler verir!!
Bizim tarihten anladığımız, tarihten
Sözlerle anlatılabilir mi, bir acının derinliği... Konuşabilir miyiz, hissedemediklerimizi... Romeo ve Juliet gibi delicesine sevmişsek birini.
Tarih boyunca iki düşman aileye mensup, sevgililerin ölümsüz aşkları dolanmıştır dilimize. Aslı ile Kerem, Leylâ ile Mecnun misâli. Romeo ve Juliet'de ailelerin düşmanlığına rağmen, baş koymuşlardır aşkın
Ah Dahl ne kadar güzel kafan var. Seni okuyan, dinleyen çocuklar çok şanslı. Yıllar geçse de bende çocuk kitapları yazarları içerisinde ki yerin hep ayrı olacak.
“Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.” İrlandalı Yazar
Bernard Shaw
1983’te yayınlanan hikaye, bir sahne oyununa, bir radyo dramasına, bir
Tuttuğumuz eli bırakmayız!
Anlatılan derdi ezbere bilsek bile yine dinler.. Sabrımızla, affımızla, kırgınlıklarımızı örter..
Ama zerre itildiğimizi hissettigimiz an bırakın kalmayı göz ucuyla bile bakmayız artık o tarafa..! 🤨
Ümmü Seleme (r.anha) ilk Müslümanlardandı . Abdullah bin Abdülesed'le evliydi . Bu bahtiyar aile İslamiyet'i kabul etmekle akrabasının ve diğer müşriklerin akıl almaz işkencelerine maruz kaldilar . Fakat inançlarından zerre kadar taviz vermediler . İşkenceler dayanılmaz bir hâl alınca da Habeşistan'a hicret ettiler . Habeş necâşîsi
Sözlerle anlatılabilir mi, bir acının derinliği... Konuşabilir miyiz, hissedemediklerimizi... Romeo ve Juliet gibi delicesine sevmişsek birini.
Tarih boyunca iki düşman aileye mensup, sevgililerin ölümsüz aşkları dolanmıştır dilimize. Aslı ile Kerem, Leylâ ile Mecnun misâli. Romeo ve Juliet'de ailelerin düşmanlığına rağmen, baş koymuşlardır aşkın
Sözlerle anlatılabilir mi, bir acının derinliği... Konuşabilir miyiz, hissedemediklerimizi... Romeo ve Juliet gibi delicesine sevmişsek birini.
Tarih boyunca iki düşman aileye mensup, sevgililerin ölümsüz aşkları dolanmıştır dilimize. Aslı ile Kerem, Leylâ ile Mecnun misâli. Romeo ve Juliet'de ailelerin düşmanlığına rağmen, baş koymuşlardır aşkın
MUSTAFA KUTLU/BEYHUDE ÖMRÜM
🪴İnsan beyhude ömrü boyunca gerisinde ne bırakır? Ya da bir şey bırakmak için bu ömrü boyunca çabalar mı? Herkesin bir cevabı vardır elbet ama gelin biz Mustafa Kutlu’nun baş karakterine bakalım.
🪴Kitabın yazılış amacı mı desem yoksa olay akışımı desem bilemedim ama tam olarak bir insanın uzun ömrünü anlatıyor. Hatta
#SPOILER#
Hak ettiği değeri görmediğine olduğum kitap.
Bu kitap alışık olduğunuz "nasıl sürekli mutlu olunur" veya "nasıl negatif duygular hissedilmez" tarzında bir kitap değil, bu da onu en iyi kişisel gelişim kitaplarından yapıyor.
Sürekli mutlu olan insan kendini geliştiremez.
Bu kitap size kendinizi "olduğunuz gibi
— Tabü Vahit Bey, o sıkıntıyı hemen alacağım sizden, rahatça uyuyacaksınız ama biraz önce de söylediğim gibi hastalığın tamamen geçmesi en az bir ayımızı alır. Bir ay sonra yine bekliyorum sizi.
— Bu sıkıntıyı geçirebilirseniz size minnettar olurum.
Vahit Bey ayağa kalkıyor, önünü ilikliyor ve başıyla beni hafifçe selamlayarak tıpkı Zafer Bey gibi bana arkasını dönmeden odadan çı kıyor. Bu ailenin nezaketi bir başka. Sonra Zafer Bey giriyor içeri, en dişeli gözlerle bakıyor bana.
— Babanım içerde bu kadar kalacağım sanmıyordum. Konuştu mu sizinle?
— Konuştu, merak etmeyin babanız düzelecek. Ancak gerçekten çok hasta, bu ara onu yalnız bırakmayın.
— Bırakmayız, itiraz etse de onu memlekete götüreceğim, intihar etmesinden endişeleniyorsunuz değil mi?
— Her depresyonda bu risk vardır.
— Ne zaman düzelir?
— Bir ay içinde. Sıkıntısı ilaçlardan hemen sonra azalır, uykuları
düzelir ve iştah artmaya başlar. Şu otel işiyle de ilgilenin, ben babanı zın durumunu bildirir bir rapor yazacağım, hemen mahkemeye baş vurursanız satış iptal edilebilir.
— Öyle mi, memnun oldum ama babamın sağlığı her şeyden önemli. Serttir filan ama o bizim atamız, ona çok şey borçluyuz.
— Biliyorum, ilaçların tarifeleri burada yazılı, bir ay sonra yine bekliyorum, bir sorun olursa arayın beni.
— Tamam efendim, her şey için teşekkürler, tam bir ay sonra yi ne getireceğim babamı.
Giden gittiği ile malum kalanlar ise gitmeye meyilli hafızım! Sen ise yâr 'ın kıyısında koşan bir çocuk şimdi düşmedin ama ha düştün ha düşeceksin. Eyleme hafız, sineni kor eyleme, ümidine çaresizlik tohumu ekleme... Şimdi gidecek mi diye bekle dur, yine gitmesin ama her şey eskisi gibi mi olur hafız...? Ah pervanem, candanem, yekdanem üzülme, üzülme seni yalnız bırakmayacaklar. Tuttuğumuz eli bırakmayız, bırakacağımız eli de tutmayız dendi ya sana hafızım korkma, korkma ve söyle... لا اله الا الله
Diktatörlüğün yansıması..
Kitap belki de bir kehaneti anlatmış ancak yıllardan beri bazı ülkelerde meydana gelen siyasal kargasalardan faydalanmistir. Insanlarin iktidar tarafindan zamanla nasıl sömürüldüğü ve karşı çıktıkları halde mecburi bir kabullenisten bahsediyor. Oldukça etkileyici bir dili var. Her cümlesinde oturup bi kaç kere düşünmek gerek. Kitabin sonu ummadığım gibiydi. Dedim belki ne olursa olsun iyilik kazanır. Siyasal diktatörlüğe papuc birakmayiz. Ancak kazanan BÜYÜK BİRADER oldu. Ve ben bu duruma üzüldüm. Kitapta insanda her duyguyu yansıtıyor. Cok sevdim. George Orwell yine muhtesem yazmış..
Burdan şunu da belirtmek istiyorum kendi görüşüm olarak. DUNYANİN NERESİNDE OLURSA OLSUN İNSANLAR SIYASAL ÜSTÜ DÜŞÜNDÜĞÜ SÜRECE KAZANACAKLARDIR. DÜNYADA IRK DİN DİL AYRIMINDAN SONRA EN ACIKLI OLAN SIYASAL AYRILIKLARDIR.. BÜTÜN İNSANLAR SADECE INSAN OLDUKLARI İÇİN DEĞERLİDİR..
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,2bin okunma