21. yüzyılın yapay zeka, büyük veri ve gelecek gibi yaygın film izlekleri arasında bunlarla çoğunlukla çakışan bir konu daha var: Gözetim. Sayıya vurursak, bütün bir 20. yüzyıl boyunca çekilen gözetim konulu filmlerin sayısı, 21. yüzyılın daha ilk 20 yılındakinden bile daha az. Geçen yüzyılın gözetim filmlerinin üçte biri, zaten yalnızca
Emevi Devletinde Halife olan Ömer ibni Abdülaziz, rüşt sahibi olan dört halife gibi âdil, mütteki, bilgili, Resûlullaha halife olmaya lâyık bir zat idi. Aynen Eba Bekir, Ömer, Osman, Ali rıdvanüllahi aleyhim ecmain gibi hilâfette Resûlü temsil edebilmiştir. İşte bu zatı şerifin zamanında; müslümanlar Bizans ile mücadeleye devam ediyorlardı. Bu
Sayfa 35 - 2.CiltKitabı okudu
Reklam
Hayat insanı bazen hiç bilmediği bir yöne çevirebiliyordu. O yönde ne olduğu ya da seni nasıl şeylerin beklediğini bilmiyordun, ama yine de yönünü değiştirmeye can atıyordun.
Ama daha siz beni dışlayamadan ben sizi dışladım, bugün öğleden sonra, benim de bir parçası olduğum o soğuk, kemikleşmiş dünyanızın dışına fırlattım kendimi, pistonların üstünde duygusuzca kayan ve kendi etrafında kibirle dönen o büyük mekanizmada sessizce çalışan bir çarktım ben de. Hiç bilmediğim bir uçurumun içine düştüm, yine de o bir saatin
Kader, diye sesleniyorsun, şimdiye kadar benden kaçmış olan yan sonunda bana doğru dönüyor. Bu yaşam her zaman doluydu, eksiksizdi. Her zaman orada, elimin tam altındaydı, ama elimin al­tında dururken bile onu almak, ele geçirmek, kulağa tuhaf gelse bi­le zaten yalnızca benim olanı yine de benim yapmak gerekirdi. Tam içimde başka bir şeyin doğrulup bunları söylediğini hisse­diyorum. Yaşamımı önceden bitireni, hayaletimi görüyorum. O da dönüşüyor, her şeyin dönüşüp tersine dönmesi gibi o da şimdi önüm­de beliriyor, geçmişten değil gelecekten geriye doğru benim bugü­nüme elini uzatıyor, bak bu gelecek. diyor. Kader. diye sesleniyorsun, sana söylemek istediğim şeyler var. birçok şey var. Bu içime dolanları sana anlatmak istiyorum - onları nasıl anlatacağımı. sözcüklere nasıl dönüştüreceğimi henüz bileme­sem de. Ama varlar. gövdemden çıkan hava ya da ses gibi varlar. Onlara biçim verecek ağızsa henüz yok. Öyle hissediyorum ki bun­ları sana söylemenin, aktarmanın bir yolunu bulmadıkça o ağız da hiç var olamayacak. Ama belki, diye hayal ediyorum. bunlar henüz hiç bilmediğim bir yolla, senin çağrını işittiğim gibi bir yolla, tam, şimdi, istediğim gibi, sana ulaşıyordur.
Alışmak zaman alıyor zamansa her şeyi.Gençlik güzel şey.Yalan yok hile yok henüz henüz yerleşmemiş gözlerine.Ve direnmek var serde başarmak var. Belkide hiç aklında olmayan ama bilmediğin yarınlar için bir heves heyecan...Yok olmuş mu olmamış mı ?Bu gün bakınca o resme ben eski ben değilim.Daha dingin biraz daha az beklenti...Olgunlaşmak bu olsa gerek hayat bildiği gibi gelsin ne demek ?Kabullenmekle başlıyor her şeyi insanın.Değişmeyen tek şey karakterim .Yine mücadeleci yine inatla ayakta ve içinde hiç bitmesin diye dilediğim merhametim ,tüm benliğimle iyi niyetimle.Varsın bildiği gibi gelsin hayat gelenide kabullenmeye razıyım.Bir tek değişen ne olmuş ?Yüzüme yerleşen çizgiler gözlerimde azalan ışık ve umursamadığım ,ikna etmekten usandığım insanlar...Beklentin ne kadar azsa kederin o kadar az oluyormuş,verdikçe aldığın haz aldıkça çoğalan haza dönüşüyormuş...
Reklam
197 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.