Gurur ve Önyargı için neler anlatsam duygularımı tarif etmekte başarısız olacağıma düşünüyorum. Bütün kelimeler yarım kalacak gibi hissediyorum. Uzun zaman sonra bir kitabı beğendim desem önceki okuduklarıma ihanet etmiş olurum ama uzun zamandır beni bu kadar derinden etkileyen bir kitap okumadım desem bu ihanet olmaz. Çünkü bu kitabın her zerresini
Merhaba sevgili. Nasıl olduğunu sorarak başlamak istiyorum. Kaç defa nasılsın sorusunu sorduğumu bilmiyorum ama hiçbirinde de cevap alamadığımı çok iyi biliyorum. Bugün sana çok küçük bir anımızdan bahsetmek istiyorum. Ramazan ayındaydık ve yine yürümüştük. Hatırlarsan yürüyüşlerimiz Ramazan ayının sonuna doğru başlamıştı. Eminim çok güzel bir
İnsanlar genellikle benim çok şey bildiğimi sanıyorlar... Halbuki gerçekten de gülmekten başka tek bir yol bile bilmiyorum.
Öykünün başından sonuna kadar yazarın yaşadığı değişim çok şey anlatıyor. Kendini iyileştirme süreci tam olarak da böyle oluyor sanırım. Öfkeyle başladığın cümleyi özleyerek tamamlıyorsun. Bir adım ileri gidiyorsan iki adım geriliyorsun. Kolay olmuyor, deneyerek, yanılarak, düşerek, kalkarak ilerliyorsun. Tüm olumsuzluklarda bir güzellik bulmaya çalışıyorsun. Acılarınla gülerek başa çıkmayı öğreniyorsun çünkü yazarın da dediği gibi: "Dalga geçemediğimiz her şey bizi tüketir, gülelim gitsin."
Ben de seni suçladım Osman, sonra kıyamadım affettim ama sen yine de bilme. Yada bil sen de gül gitsin Osman.
Yazarın, "Ben bu yolun sonunda kendime çıktığım için çok mutluyum. Zor bir yolculuktu ama doğrusu değdi, manzaram gayet iyi." sözleri bu sürecin nasıl sonuçlanması gerektiğiyle ilgili en doğru mesajı verdiği kanısındayım.
"Lennon Michael benim en büyük arzum ve en büyük pişmanlığımdi."
Herkese selamlar Bugun sizlere #çalıntısözler kitabının yorumu ile geldim. Genelde genç yetişkin türünde kitaplari okumayı pek tercih etmem. Bunun nedeni de yazarlar kurgulari, bu yaş grubunda olan karakterlerin toksik ilişkileri uzerinden oluşturuyor olması. Ancak bu
Kaç bin yıldır yağmur akar gözlerimden
Yine de ıslanmadı bir tek gün bile kirpiklerim
Kapına geldim
Beni bağışla
Kapına geldim
Nergislerimi ateşe verdiler biliyorum
Hasretim, acım, sancım
Oy gene yandım gene yandım
Temmuz ekinlerine yüzüm süreyim
Yemin edeyim ki sana
Göğünü ben ateşe vermedim
Kıyamadım sana
Artık sıkıldım, arlandım, utandım
İçim dışım kayıp doluyum
Ben anadolu'yum
Ellerinden mi öpeyim ille
Ağzım ağlıyor
Beni unutma
open.spotify.com/track/2DSs6mfz7...
Serinin 3. cü kitabında iki puan kırdım zira kadın kahraman canımı sıktı çoğu haller ile daha bile kırardım ama diğer grup orada onlara bayılıyorum kıyamadım :P
İlk kitap kahramanı çiftin kızı Billie Rose anlatılıyor bu kitapta . Erkek karakterde yine ilk kitap kadın kahramanın en yakın arkadaşının oğlu Elijah . Billy 5 Elijah 12 yaşındayken
Senden bana kalan hatıralara rastladım bugün. Birkaç fotoğraf kalmış geriye, bir de babadan kalma hiç çıkarmadığın o köstekli saatin. Gittiğin gün, benim için durmuştu zaten zaman. Oturup öylece hatıralarımızı karıştırırken tutamadım kendimi, ağladım hemen oracıkta, elimde son fotoğrafımız. Hani o ailecek çekindiğimiz, benim yanına oturup, senin ise bir beyefendi gibi ayakta beklediğin fiyakalı fotoğrafımız. Geçen sefer yakamamıştım, yalan değil gözyaşlarım bu kez ıslatmış biraz fotoğraflarımızı. Kıyamadım ben yine tabi, hemen aldım tek tek astım ipe. Kurusun da yüzüne, gözlerine, bize ve eski sââdetimize tekrar bakabileyim diye. Zaman nasılsa artık geçmiyor diye saatini de astım hemen yanına..
🖋️ K. D. ⚖️
Nasıl mı sevdim onu..?
Çok sevdim biliyor musunuz. Bu gece yine her fotoğrafına baktım, konuşmalarımızı bile sevmeye kıyamadım. Ben onun her kusuruna her yanlışına hayranlıkla baktım, karşımda sevdiğim vardı çünkü. Hiç kin tutmadım, nefret beslemedim, hep sevdim, çok güzel sevdim ama o her hatamı yüzüme vura vura yanlış yaptığımı değmeyeceğini anlattı. Ben her anımızı saklarken o her şeyi sildiğini söyledi. Onun her hatasında kalbimin parçalanmasını da sevdim aslında. Onun sayesinde ağladığım gecelerin sonrasında yine gidip içimi en çok ona dökmek istedim biliyor musunuz? Düşmanım olsa bile beni öyle bırakmazdı ama sen arkana bakmadın bile... Ben böyleyken bile sana düşman olamadım bu çaresizlik nasıl geçer ki..?
Her şeyin çaresi varsa
Sensizliğin çaresi nedir ki
Henüz bulamadım
Seni de hayatımdan atamadım
Binbir yol buldum atmaya kıyamadım
Sensizlik bana kismet olur mu sevgili
Hayatım o zaman kasvete dönüşür mü ki
Kafam karmakarışık şimdi
Her şeyin bedeli vardır illa ki
Duygularımı aktardım şiirlerime
Seni anlattım beni okuyan kişilere
Onlar tanımadan nefret etmiş midir ki Etmişlerse haklılardır belki
Ben bile ettiğime göre
Onlarda anlamıştır yaptığın şeyleri
Bak sevgili neler oldu sensiz
Bunları bilmiyorsun ki
Sen hiç seni benden dinlemedin ki
Hakaretler ettin bana geldim yine
Galiba yavaş yavaş unutuyorum seni Hatırlamamak üzere toprağa gömüyorum seni
Bir daha istemem seni sevmeyi
Aşkımdan ölsem de açmam sana kalbimi
İnsan oğlu böyledir işte çıkar gider hayatım mahvoldu sanırsın toplandığını düşünürsün geri gelir yıkar gider sonra senin sevgine senin gözyaşına takıntı der sevilmek nedir bilmez çünkü hatalarını görmezden gelmek nedir Bilmez sadece gitmeyi bilir .
Şimdi kışın ortasında böyle bir yaz anısı sizi pek sarmayabilir ama yine de anlatayım :)
Bir gün aylardan temmuz falan, acayip sıcak, millet kavruluyor..
Dedim hadi denize gireyim, bindim vapura, gittim Heybeliada'ya..
Dedim hadi adanın arka tarafına geçmek için kestirmeden gideyim..
Daldım ormanın içine yürü yürü yürü derken, ormanın