Yine mimari miydi bu, yoksa dağların yapısı mı?
"Yüksek dallardan yağmur gibi yağan çiğ, yüzümü ıslatıyordu. Ağzıma birkaç yaprak attım, başladım çiğnemeye. Taze ve acı yapraklardı bunlar. Dönüşümden beri ilk defa kendimi böyle hissediyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey aramıyordum, hiçir şeye ihtiyacım yoktu. Körü körüne ilerlemek, karanlığın içinde burnumun doğrultusunda yürümek yetiyordu bana. On yıldır dönüşümü böyle mi hayal etmiştim acaba? "
Sayfa 51 - Başkan Yayınları