Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak? Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor. İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki. Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana. Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
yine yalnızım, her zaman olduğumdan çok daha fazla yalnızım
Reklam
«Tanrı gel bana, hiçbir şeyim ben, tozdan daha azım ve her gün, her gece seni bekliyorum, yardım et bana, sadece bir hayatım var ve bu hayat kayıp gidiyor parmaklarımın arasından ve sakince ölüme doğru yol alıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum ve yapabildiğim tek şey her geçen dakikayla tükenişimi izlemek, dünyada yalnızım, beni seven insanlar tanımıyorlar beni, tanıyanlar korkuyorlar benden ve küçük ve zavallıyım, birkaç yıl sonra var olduğumu bilmeyeceğim, yaşamak için çok az şeyim kaldı ve yine de yaşamak için kalan şeylerim dokunulmamış kalacaklar ve kifayetsiz, neden acımıyorsun bana? hiçbir şey olmayan bana, ihtiyacım olanı ver bana.»
Sayfa 169
Yine yalnızım, her zaman olduğumdan çok daha fazla yalnızım...
Gardiyan hüzün uğramıştı. Mutlulukla görüş bitti demeye gelmişti belli ki.
Sessizleşirdi dünya. Doğrulurdu yattığı kaldırımdan. Ellerinin arasına hapsederdi yüzünü. Bir boşluk gelirdi o anlarda. Düşünce boşluğuydu. Gardiyan hüzün uğramıştı. Mutlulukla görüş bitti demeye gelmişti belli ki. İşte o an hayattan dışarı çıkma vaktiydi. Bir çizgi vardı sanki ve o çizgiyi çoktan geçmişti. Bir şeyler mırıldandı o anlarda. Albert Camus’un birkaç satırıydı bunlar: ‘’Şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum. Kuralsızım, tereddütler içindeyim, yalnızım ve bunu kabullenerek, tek oluşuma ve kusurlarıma boyun eğdim. Tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra, bir doğru yaratmak zorundayım.’’ Güzel demişti. Doğru vaktiydi. Düşündü, dışarısına gitmek lazımdı yaşamın. Zamana bırakmalıydı belki de. Yine sevdiği bir şarkının iki dizesini hatırlar, mutlu olurdu belki. Kim bilir? Hayattan dışarı çıkma vakti Ahsen Tuğçe Saçtı Sis dergi
“Ama nasıl yalnız..? Yani hiç kimseyi görmüyor musunuz...?”“Ahh... Hayır, görmesine görüyorum ama yine de yalnızım....”
Reklam
"Şimdi ise yine boş odalar, ben yine yalnızım."
Sayfa 76 - Kızıl Panda
Genç Bir Tecessüs
… Ben yalnızım. Babam hep çatık kaşlı, annem mızmız. Kasabanın çocukları hep korkunç. Bol bol dayak yiyor, hep hakarete uğruyorum. Şikâyet edecek kimse yok. Mektep bahçesinde çocuklar oynuyor… Ben yine yalnızım ve yabancıyım, yabancı yani düşman. Dilim başka ve gözlüklerim var… Kendimden utanıyorum.
Sayfa 23 - İLETİŞİMKitabı okuyor
"(...) Sensiz geçen zamanlarda çok yalnızım... falan filan... Kendimi rahatlatmak için tek yapabildiğim şey, resmine bakmak ya da gözlerimi kapatıp güzel gülüşünü hayal etmek. Yine de hiçbiri senin yerini tutmuyor ki. Seni ne kadar özlüyorum bir bilsen..."
Yıldız Tilbe
Yine her akşam gibi bu akşam da yalnızım Masamda tek başıma durmadan içiyorum Bir tek düşüncem sensin seni düşünüyorum Hep seni arıyorum Şu an yanımda olsan sana neler söylerdim Kafam hafif dumanlı her derdimi dökerdim Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim Ömür boyu beklerdim
Reklam
"İşte yine yalnızım, " diye düşündü, "hep yalnızım!..
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ah be yine gece vakti ve ben yine yalnızım
- Öykünüz yoksa nasıl yaşıyorsunuz? -diye sözümü kesti gülerek. - Ama gerçekten öyküm falan yok! Hani derler ya kendi kendime, yani tamamen bir başıma -yalnız, yapayalnız yaşıyordum; yalnız ne demek anlıyor musunuz? - İyi de ne demek yalnız? Yani kimseyi görmüyor musunuz? - Hayır, hayır, birini görmekse görüyorum, ama yine de yalnızım. - Ne yani hiç kimseyle konuşmuyor musunuz? - Tam anlamıyla hiç kimseyle.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.