2 ay... Yalnızca 2 ay.
Bugün 15 Nisan pazartesi. Dün yurda geldim. Ve dün, evden yurda son gelişimdi, evden yurda son yolculuğumdu. İlk kez bu kadar garip hislerle adım attım bu yurdun bahçesine. İlk kez yurda farklı bir gözle baktım. Sanki yıllar geçmiş de yeniden gelmişim gibi. Biliyorum ki 2 ay sonra sınava girdiğimde birçok şey bitmiş olacak. Ve o zaman da içimde,
Sen Çok Yaşa, Jose Arcadio Buendia! Yüzyıllık Yalnızlık’ı ilk okuduğumda anlamamıştım; oysa kitabın arka kapağında son bin yılın en güzel eserlerinden biri olduğu yazıyordu. Lisedeki edebiyat hocama söyledim, tekrar oku, dedi. O zaman dinlemedim onu. Ama aradan yıllar geçince bir kez daha elime aldım Marquez’in bu büyülü kitabını. Bugünlerde
Reklam
Mahşerimsin
Sustukça sen oldum, sen oldukça kendime kaldım,seni buldum. Cezasının ne zaman biteceğini bir hükümlüydüm sende.. Aşkı taşımak tek özgürlüğüm oldu anlamalısın. Bende kendini üretirken yokluğunu aynı boyuta taşımasaydın keşke.. Sen yoksan olmayacaksan ben hangi kimlikle kalkarım ayağa hiç düşündün mü? Yığılıp kaldığım her yerde yokluğun
Korkak.
Eğer gitseydim senden çok uzaklara hisseder miydin o sokaktan geçtiğimi? İzler bıraksaydım sana ucu hep bana çıkan izler,gelir miydin peşimden yoksa görmemezlikten mi gelirdin? Acaba güzel yanlarımı görseydin ben sana göstermeden sevebilir miydin beni yoksa yine duyguların yokmuşcasına yaklaşır mıydın bana? Bu soruları ben sana sormadan gözlerime
Ben yine geri geldim. Bir depresyona girmişim, beni bir üzmüşler bir kazıklar yemişim aklınız durur. Bu yüzden yeniden kitaplara vericem kendimi. YENİDEN YANDI TÜM IŞIKLAR YENİDEN
Vıctor Hugo'nun ömrünün son demlerinde yazdığı söylenen, vefatından 100 yıl sonra yayınlanmasına izin verilen şiiri; MAHOMET HZ.MUHAMMED Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi, kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selamlaşıyordu Her gün sanki biraz daha yaşlanıyordu Oysa sadece yirmi ak vardı siyah sakalında
Reklam
Uzun yollardan, dik yokuşlardan, keskin virajlardan geçip geldim bu yaşıma. Çok severek, çok deneyerek, çok sanarak, çok kırıp dökerek, çok parçalanarak ama az vazgeçerek yürüdüm yolumda. Yaşadığım her ana sahip çıkmaya çalıştım, istediğim şeyler için ödemem gereken her bedeli hiç çekinmeden ödemeye gayret ettim. Deneyimlerim o kadar benimdi ki
.. Sustukça sen oldum, sen oldukça kendime kaldım,seni buldum. Cezasının ne zaman biteceğini bir hükümlüydüm sende.. Aşkı taşımak tek özgürlüğüm oldu anlamalısın. Bende kendini üretirken yokluğunu aynı boyuta taşımasaydın keşke.. Sen yoksan olmayacaksan ben hangi kimlikle kalkarım ayağa hiç düşündün mü? Yığılıp kaldığım her yerde
Rüveyda
🌺 Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına Bir güvercin uçurup kıtalar arasından Çağırdın beni Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Resim