"Canım" diye hitap edeceğiniz birisi. On yıl, yirmi yıl, belki de otuz yıl ötelerde kalmış. Mektup yazsanız adresi yok. Öğrenmek isteseniz yeri, yurdu belli değil. Daha kötüsü sağ mı, ölü mü bilmiyorsunuz. "Deli gönül" diye tabir ettikleri gönlünüz söz dinlemiyor. Deli dedik ya, çağır, konuş ve dertleş diyor sana. Sen ağlamasını da bilmiyorsun üstelik. Zamanla söğüt ağacı gibi içten içe çürüdüğünün farkına varıyorsun.