Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vuslat mümkünse hasret nimettir.
Sayfa 28 - KDY
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
Reklam
"Kitap. Eşsiz sevgili. Dilsiz dost. Bilginin yol arkadaşı."
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Ben kendimi arıyordum, içimdeki o yitik insanı arıyordum...
... Kalbim, ey kalbim! Ne oluyor? Niçin bir anda böyle kendini bırakıyorsun, Koyveriyorsun, değişiyorsun? ...
Sonra aklıma geleceksin, Sanki çıktığın varmış gibi...
KDY
Ben seni güzelsin, diye sevmedim. Seni sevdim güzel oldun...
Reklam
Oysa ben bir akşamüstü oturup Turuncu bir yangının eteklerine, Yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki sonucu yepyeni bir "ben'e ulaştırırdı beni, kederli dalgınlığımdan her döndüğümde... Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay yakınlıklanına insanların. Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım? Susmak yalnızlığın anadilidir Ömür Hanım, şiiridir, beni konuşmaya zorlama ne olur. Sözün sularını tükettim ben, kaynağını kuruttum. Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde, Kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük... Yalnızım Ömür Hanim, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik öyle üzgün, yalnızım... Sularım toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde. Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Herkes kendi yalnızlığında yitik
Sayfa 9 - Kırmızı Kedi Yayınevi
"Yemen'de kardeşiyle evine su taşırken bir keskin nişancı kurşunuyla başından vurulan Rüveyda hangi uluslararası dengeyi bozmuş olabilir?" Diye sorgulamalı insan. Sen vuruldun, biz paramparça olduk Rüveyda...
Geceye karışıyor gündüz huzurlu dalgalar altına bürülü sarmaş - dolaş... Mutluluk nasıl da sere - serpe kollarındaydı Öğle uykusunda şimdi akşam serinliğinde nefes alıp - veren yorgun kaya, ılık... Yeşil ışıkların soğukluğunda oynaş mutluluk; yanında karanlık uçurum derin sonsuzluk. Hayatımın en güzel günü akşamın alacakaranlığında yitik. Kurumuş, yorgun gözlerinde alev; ruhun, ermiş taşkın gözyaşı denizi; aşkın erguvanı akıyor beyaz köpüklü denizlerde sakin ve huzur dolu ve sen mutluluğun son kararsızlığında tek başına...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.