Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Belki de zaman, eski bir saatin tik tak sesi, Yavaşça kaybolan bir melodi, soluk bir şarkı. Sorar mıydın, neden her an bu kadar geçer? Neden her şey bu kadar belirsiz, fark etmedim. Ve ben, kaybolmuş bir harfin arasında, Kelimelerde yitik bir anlamın peşinde. Sorar mıydın, neden her söz bu kadar derin? Neden her şey bu kadar güzel, hissetmedim.
Boşluk.... Yitik... Varlık gösterip de bizim kadar yok olanı yoktur Boşluk inşâ edip de alan kaplayanı görülmemiştir. İnsan... Bir boşluğu doldurmak için yaşayıp durur. Ama herkesin manası da maddesi de özneldir. Çoğu zaman peşinde koştuğu çabalar beyhudedir. . . .
Reklam
Yitik
Aslında herkes bir yitik peşinde yaşar Elest bezmindeki varlığını bulmak için binbir dağ aşar, Evet insan nisyandadır, çoğu zaman ziyandadır yolundan şaşar, Ama hak yoluna reva olunca bütün bendleri aşar.
Jose Saramago Okuma Rehberi yaptım kendimce umarım yardımcı olur.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü: İnce bir kitap olduğu için ve eğlenceli de olduğu için bununla başlamanızı öneririm. Ölümlü Nesneler: İçerisinde çok güzel 6 hikaye var. Kopyalanmış Adam: Özellikle kitabın sonu tüyleri diken diken eden cinstendi. Konusu; Tarih öğretmeni olan Tertuliano Maximo Afonso’nun bir filmde kendisine çok benzeyen bir oyuncuyu
Kurtarıcılarının ışığına ihanet edenlerin Ülkesi!
Büyüdüğünü zannederken un-ufak olan bir ülkenin hikayesidir bu. Küçülmenin, çağdan korkunun, teslim olmanın, diz çökmenin acıklı macerası. Kurtarıcılarının ışığına ihanet eden, Güneş Ülkesinin karanlıkta kalmış insanları… Bir asır önce, kapanık dünyalarını birdenbire aydınlatan çağın ışığından korktular. Ve kendi gettolarında, kendilerince,
Kurtarıcılarının ışığına ihanet edenlerin Ülkesi!
Büyüdüğünü zannederken un-ufak olan bir ülkenin hikayesidir bu. Küçülmenin, çağdan korkunun, teslim olmanın, diz çökmenin acıklı macerası. Kurtarıcılarının ışığına ihanet eden, Güneş Ülkesinin karanlıkta kalmış insanları… Bir asır önce, kapanık dünyalarını birdenbire aydınlatan çağın ışığından korktular. Ve kendi gettolarında, kendilerince,
Reklam
Güneş ülkesinin karanlık insanları!!
Büyüdüğünü zannederken un-ufak olan bir ülkenin hikayesidir bu. Küçülmenin, çağdan korkunun, teslim olmanın, diz çökmenin acıklı macerası. Kurtarıcılarının ışığına ihanet eden, Güneş Ülkesinin karanlıkta kalmış insanları… Bir asır önce, kapanık dünyalarını birdenbire aydınlatan çağın ışığından korktular. Ve kendi gettolarında, kendilerince,
geçti gitti gençliğim ah kara bir hayatın ortasında. şimdi yitik zaman peşinde...
Behçet Aysan
Behçet Aysan
Elijah / Nej.
Dayan kalbim dayan Gevşiyorum önce -olduğunca Derin bir nefes alıp veriyorum Başımı kaldırıyorum göğe Mavinin, arkasına saklandığı koca yersiz topluluk Ya da mavinin önüne geçen evet önüne Pamuk gibi dedikleri bulut daha çok Bence sevgi arayan bir ayı kalmış hatta daha çok Belki birkaç hafta sonra infazı gerçekleştirilecek olan mahkum gibi, evet
"Kaç yıldır, Yağmur dediğimde Gerçekten yağmuru kastediyorum Sonbahar dediğimde Gerçekten sonbaharı. Ve ne zaman seni düşünsem "Düşünmek" ile neyi kastettiğimi bilmiyorum. Kaç yıldır, Pencereme ilişen sonbahar beni üzmüyor. ... Ve artık bir şeyin peşine düşmekten endişe etmiyorum..." *** Leyla Kürtbeççe'nin instagram hesabından paylaştığı son şiirlerinden bir tanesi... Bir kısmını tercüme ettim sadece. Sonbaharımıza denk düşen kısmını... Sonbaharın "içinde" yağmurun bambaşka bir anlamı var. Çeşit çeşit, renk renk, buğu buğu... Dilsiz ve dudaksız, yazısız ve tercümesiz...Herkesin lügatinde farklı bir inciye dönüşüyor sonbahar yağmurunun katresi... Eğer bir şair, "yağmur dediğimde sadece yağmuru kastediyorum" diyorsa, sonbaharın kıyameti kopmuş, şair imgelerini kaybetmiş, kelimeler eskimiş, mısralar yitik kalmış demektir. Ama şiir öyle bir bahçe ki, "sadece yağmur" dahi bir imgeye dönüşüyor içine düştüğümüz sonbaharın kaldırımlarında. Yağmur yine şiiri süslüyor. *** "Kaç yıldır, Pencereme ilişen sonbahar beni üzmüyor" Kaç yıl, kaç sonbaharı beraberinde getirir? Bir ömre kaç sonbahar sığar? Sanırım bu soruları sormaktan bıkmıştır şair. O yüzden eskisi kadar üzülmüyordur sonbahara. Gidecek çok yolu kalmamış şair için bir şeyin peşine düşme çağı artık çoktan geride kalmıştır. Kişi kendinin peşinde olmalıdır bu saatten sonra. Kış kapıyı çalmadan!
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.