Yıldız Taşar

Beni gündüzleri düşündüren, gece sabahlara kadar uyutmayan hep sensin.
Reklam
Zannederim ki dünyada gençlerin en büyük hakkı istedikleriyle evlenmelidir. Gözlerin seçme hakkına, zevkin uygun olana karar verme hürriyetine, ruhun tabii uyumuna karışmak en büyük zulüm değil midir?
"Niçin ağlıyorsun?" "Hiç! Ağlamak, esaretin en büyük hakkıdır. Biz o özgürlüğe sahibiz!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu fani güzergâhta ebedi olmaya layık ne kadar an ve saniyeler vardır.
Yıldızlar karanlık içinde parladığı gibi fakirlik ve sefalet içinde de saflık ve yücelikle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için mutlak servete ve adalete mi muhtaçtır? Bence en hakiki ikbal, ruhun göründüğü iki güzel göz; en büyük servet, kalbin hissini gösteren gül renginde dudaklardan akseden tebessümdür. Güzellikten büyük asalet, temiz kalpten büyük bir servet mi olur?
Reklam
Ağlamak, uğradığımız felâketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı bir sükûnet en şiddetli acıların hasıl ettiği göz yaşlarından bile daha yakıcıdır.
Zavallı çocuklar! Sizin o mini mini elleriniz birkaç asırdan beri insanlığın altında inlediği esaret zincirlerini kırmak için değil, belki kendiniz gibi küçük kuşları, güzel çiçekleri okşamak içindir.
Bir çocuğun bir çocuktan yardım isteyişini, diğerinin insan sevgisine açılmış olan o küçücük, o saf kalbiyle tek kurtuluş çaresi olarak söylediği, "Ben seni dolaba saklarım" yolundaki masum vaadini işitmek ne dokunaklı şeydir!
211 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk
7.9/10 · 50,1bin okunma
Hem yaşanmış bir hikaye gibi sahici, hem de bir efsane gibi tanıdık olmalı. O zaman yalnız hakim değil herkes anlar seni. Unutma, aslında baban da yazar olmak istemişti."
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Özgürlük, tarihi ve ahlakı unutmaktır. Hiç Nietzsche okudun mu?"
"Şairi önce asacaksın, sonra darağacının altında ağlayacaksın."
Kuvvetli, kararlı bir babamız olsun, bize neyi yapıp neyi yapamayacağımızı söylesin isteriz. Niye? Neyi yapıp neyi yapamayacağımıza, neyin ahlaklı ve doğru, neyin ise günah ve yanlış olduğuna karar vermek zor olduğu için mi? Yoksa suçlu ve günahkar olmadığımızı işitmeye her zaman ihtiyaç duyduğumuz için mi? Bir baba ihtiyacı her zaman mı vardır, yoksa, kafamız karıştığı, dünyamız dağıldığı, ruhumuz daraldığı vakit mi isteriz babayı?
Sayfa 115Kitabı okudu
Herkes gibi olmak için her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi yapmalıydım.
999 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.