Yiğit Muhammet Sarı

Homo sapiens tatmin olmak için yaratılmamış. İnsanların mutluluğu nesnel koşullardan ziyade beklentilerine bağlı. Beklentilerse koşullara göre şekillenme eğiliminde; buna başka insanların koşulları da dahil. İşler düzelince beklentiler de kabarıyor ve koşullar ciddi ölçüde düzelse bile memnuniyetsizliğimiz aynı şekilde devam edebiliyor. Evrensel temel desteğin amacı 2050'de sıradan insanların nesnel koşullarını düzeltmekse, başarı şansı var. Ama amaç insanları öznel olarak tatmin etmek ve toplumsal huzursuzluğu engellemekse muhtemelen başarısız olur. Harari
Reklam
Referandum ve seçimler her zaman insanların duygularyla ilişkilidir, mantıklarıyla değil. Demokrasi mantıklı tercihler yapmaya ilişkin bir mesele olsaydı, herkese eşit oy hakkı tanımanın hatta belki de herhangi bir oy hakkı tanımanın hiçbir mantıklı gerekçesi olmazdı. Bazı insanların diğerlerinden, bilhassa da belli ekonomik ve siyasi sorular sözkonusuysa daha bilgili ve mantıklı oldukları yönünde bolca delil var. Brexit referandumunun ardından ünlü biyolog Richard Dawkins, ingiliz halkının, kendisi de dahil, büyük bir kısımından böyle bir referandumda oy kullanmasını istemenin yanlış olduğunu çünkü gerekli ekonomi ve siyaset bilimi altyapısına sahip olmadıklarını ifade etmişti. "Einstein'in cebir hesaplamalarının doğruluğuna halk oylamasıyla karar vermekten ya da pilotun hangi piste ineceğini yolcuların oyuna bırakmaktan farksız bir şey." Fakat öyle ya da böyle seçim ve referandumlar ne düşündüğümüzle değil nasıl hissettiğimizle alakalıda. Ve iş hislere gelince Einstein ve Dawkins'in hiç kimseden farkı yoktur. Demokrasiye göre insan duyguları gizemli ve derin bir kavram olan "özgür iradeyi" yansıtır, bu "özgür irade" otoritenin temel kaynağıdır ve kimi insanlar diğerlerinden daha akıllı olsalar da tüm insanlar eşit derecede özgürdür. Okuma yazma bilmeyen bir hizmetçinin de Einstein ve Dawkins kadar özgür iradesi vardır. Seçim günü geldiğinde de verdiği oya yansıyan hisleri herkesinki kadar geçerlidir. Harari
Ama 2050'de işini robotlara kaptıran bir kasiyer ya da tekstil işçisinin kanser araştırmacısı, insansız uçak operatörü ya da yarı insan, yarı yapay zekâdan oluşan bir bankacı ekibinin parçası olarak çalışmaya başlaması çok zor. Bu insanlar gerekli eğitime sahip sahip olamayacak. I. Dünya Savaşında binlercesi ölecek milyonlarca eğitimsiz genci askere alıp makineli tüfeklerin başına geçirmek akla yatkındı. Bu gençlerin bireysel becerileri büyük önem taşımıyordu. Günümüzde ABD Hava Kuvvetleri insansız uçak operatörü ve analist açığına rağmen personel ihtiyacını süpermarketteki işinden ayrılmış insanlarla doldurmaya yanaşmıyor. Deneyimsiz askerlerin bir Afgan düğününü yüksek düzey Taliban üyelerinin katıldığı bir toplantı sanması arzu edilen bir durum değil. Bu nedenle, insanlar için pek çok yeni meslek ortaya çıksa da "işlevsiz bir sınıfın doğmasına tanıklık edebiliriz. Eşzamanlı bir şekilde hem yüksek işsizlik oranı hem de nitelikli işçi eksikliğinin yaşandığı iki yönlü bir belayla ugraşmak zorunda kalabiliriz. Çoğu insan, 19. yüzyılda at arabasi sürücüsüyken taksi şoförlüğü yapmaya başlayanların değil, 19. yüzyılda büyük bir hızla iş sahasının bütünüyle dışına atılan atların kaderini paylaşabilir.

Reader Follow Recommendations

See All
İnsanlığı kendisine çekme amacı güden herhangi bir anlatı her şeyden önce bilişim ve biyoteknolojiden oluşan çifte devrimle başa çıkma yetisi üzerinden değerlendirilecek. Liberalizm, milliyetçilik, İslam veya yeni bir öğreti 2050’nin dünyasını şekillendirmek istiyorsa, sadece yapay zekayı değil, büyük veri algoritmalarını ve biyomühendisliği de anlamlandırması ve bunları anlamlı bir yeni anlatının içine yedirmesi gerekecek.
Müslüman bir teokrasi altında yaşamak için Almanya’dan Ortadoğu’ya giden her genç başına muhtemelen yüzlerce Ortadoğulu genç ters istikamette seyahat etmeyi ve liberal Almanya’da yeni bir hayat kurmayı arzuluyor. Harari
Reklam
Reklam
503 öğeden 466 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.