Hayatınızın, yaşadıklarınızın ve kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu alın.
Dert ettiğiniz türlü olayları, içerlediğiniz insanları affettikten sonra, kendinizi de şimdiye dek tüm yaptıklarınız ya da yapamadıklarınız için affedin.
Kendinizi, aynada yüzünüze bakıp “Seni seviyorum, hem de ÇOK!” diye çığlıklar atacak kadar sevin.
Nefes aldığınız her an, aslında bir sonrakini yarattığınızı ve geleceğinizin de temel taşlarını oluşturduğunuzu bilerek, bilinçli devam edin.
Sağlıklı beslenin, işlenmiş gıdalardan uzak durun ve düzenli egzersiz yapın.
Yoga, nefes çalışmaları ve meditasyonu günlük hayatınızın bir parçası haline getirin.
Kalbinizi sevgiyle doldurup, iyiliğe niyetle adımlarınızı seçin.
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum!
"Bir durumu anlamadığımızda yine de bir şeyi anlarız: Bilinemezin doğasını."
Jean-Christophe Grangé
Merhabalar... Fransız yazarımızın büyülü ve sır dolu kaleminden mükemmel bir eser daha okuduğumu belirterek kendimce bu kitabın incelemesini henüz okuyup bitirmişken, tabiri caizse dumanı üstündeyken yapmak istiyorum.
Aziz dost!
Sen, tek bir kişi değilsin; sen, bir âlemsin!
Sen derin ve çok büyük bir denizsin.
Ey insan-ı kâmil!
O senin muazzam varlığın, belki dokuz yüz kattır; dibi, kıyısı olmayan bir denizdir. Yüzlerce âlem, o denizde gark olup gitmiştir!
Mevlana'nın Mesnevi'sinde geçen bu ifadeler, Psikiyatrist Dr. Mustafa