İnsan kültürel yaratıcılığı, ortaya çıktıktan sonra evrimsel değişimi körükleyen durdurulamaz bir dinamo olmuştur. Genler gibi, kültürler de evrilir. Fakat genlerden farklı olarak kültür, kültürel evrimi doğal seçilimden çok daha güçlü ve hızlı bir kuvvet yapan farklı süreçlerle evrilir. Bunun sebebi "mem" adı verilen kültürel özelliklerin genlerden birkaç kilit noktada farklılıklar göstermesidir. Yeni genler sadece gelişgüzel mutasyonlar sonrasında şans eseri ortaya çıkarken, insanlar kültürel varyasyonları çoğu zaman bilinçli olarak üretirler. Çiftçilik, bilgisayarlar veya Marksizm gibi buluşlar büyük beceriler ile bir amaç doğrultusunda geliştirilmiştir. Buna ek olarak, memler sadece ebeveynlerden çocuklara değil, pek çok farklı kaynaktan aktarılır. Bu kitabı okumak günümüzde mevcut pek çok farklı yatay bilgi aktarımı yönteminden sadece bir tanesidir. Son olarak, her ne kadar kültürel evrim gelişigüzel gerçekleşebilse de (kravat genişliği ve etek boyunu düşünün), kültürel değişim çoğu zaman ikna edici bir lider, televizyon, bir topluluğun açlık, hastalık gibi bir zorluğun üstesinden gelmeye yönelik müşterek arzusu veya Rusların aya ayak basması tehdidi gibi bir değişim unsuru ile gerçekleşir. Bu farklılıkların hepsi birden kültürel evrimi biyolojik evrime göre daha hızlı ve çoğu zaman daha güçlü bir değişim sebebi haline getirir.
Yararsızlığın apaçık damgasını taşıyan bu garip durumdaki organlar ya da parçalar çok yaygındır, doğada pek genel oldukları bile söylenebilir. Şu ya da bu parçası güdük olmayan bir yukarı hayvan göstermek olanaksızdır. Örneğin, memelilerde, erkeklerin güdük memeleri vardır; yılanlarda akciğerin bir lobu güdüktür; kuşlarda "sözde kanat" güdük bir parmak olarak kabul edilebilir; ve bazı türlerde kanadın tümü uçmaya elvermeyecek kadar güdüktür. Yetişkin balinanın tek dişi yokken, dölütsel balinanın dişleri olmasından, ya da doğmamış buzağılarının üst çenelerinde diş etlerini asla yarıp çıkmayan dişler bulunmasından daha garip ne olabilir?